"gisele" - Translation from Turkish to Arabic

    • جيزيل
        
    • جيسيل
        
    César hasta olabilir ama Dr. Gisele onunla ilgilenecek. Open Subtitles ربما يعاني سيزار من وعكة صحية، الطبيبة جيزيل ستقدم له الرعاية الجيدة
    Gisele'in öğle yemeğinde ne yediğiyle ilgili değil. Open Subtitles و ليس ما تتناوله جيزيل على الغداء
    Dr. Gisele adayla ilgilenecek. Open Subtitles ستهتم الطبيبة جيزيل بأمر المرشح
    Eşleri Gisele ve Helga'yı öldürmekten iki defa dava açılmış. Open Subtitles حاكم مرّتين لقتل زوجات جيسيل وهيلجا.
    Tamam, hayal et, sen ve Gisele pencere kenarındaki masada oturuyorsunuz. Open Subtitles حسناً ، اذهب لأجل التقاط الصور فحسب انت برفقة (جيسيل) على نفس المائدة
    - Gisele öğle yemeği mi yiyor? Ne yedi? Open Subtitles أتتناول جيزيل الغداء ؟
    Birkaç sene önce bir hayır gecesinde tanışmıştık. Gisele bayılmıştı ona. Open Subtitles تقابلنا في حدث خيري منذ سنوات أحبّتها (جيزيل)
    14 yaşındayken Gisele Bunchen'in fotoğraflarını çekti. Open Subtitles صوّر (جيزيل بونشن) عندما كانت في الرابعة عشر
    Oturup biraz düşündüm ve Serafina, Mannix, Gisele... Open Subtitles (كنت أفكر في (سيرافينا (مانكسي)، (جيزيل)
    Karısı Gisele'i gördün mü? Open Subtitles هل رأيت زوجته "جيزيل
    Şuna bak, kafam Gisele Bundchen'in vücudunda. Open Subtitles شاهدي هذا رأسي على جسم (جيزيل بوندشين).
    Gisele burada mı? Open Subtitles هل "جيزيل" هنا؟
    Sen ve Gisele ile? Open Subtitles "علينا"؟ أنت و(جيزيل
    Gisele yemek mi yapıyor? Open Subtitles (جيزيل) تطبخ؟
    Gisele nerede? Open Subtitles أين (جيزيل
    Geç haber verdiğim için üzgünüm, ama Daniel'ın bu gece gelemeyeceğini Gisele'e söyler misiniz? Open Subtitles اعتذر للغاية لتأخر وقت هذا الكلام (ايمكنك اخبار (جيسيل
    - Şefin eşi Gisele bu tanıma uyuyor. Open Subtitles (حسناً ، زوجة الطباخ ، (جيسيل تُطابق ذلك الوصف
    Gisele Daniel'in özgeçmişine baktı ve şimdi onunla çıkacak mı? Open Subtitles لقد اطلعت (جيسيل) على (ملف (دانيال
    Davis, Gisele'i görmemiş ve Gisele de telefonuna bakmıyor eğer Yuri'nin elindeyse acele etmemiz lazım. Open Subtitles (مهلاً ، إن (دافيس) لم ير (جيسيل ، وهي لا تُجيب على هاتفها لذا إذا كانت بحوذة (يوري) ، يتوجب علينا التحرك سريعاً إلى هُناك
    Bu Gisele. Aynı çamaşırhaneye gidiyoruz sanki. Open Subtitles (انها (جيسيل لا توجد مشاكل
    Gisele'in neye benzediğini biliyor mu? Open Subtitles هل يعرف كيف تبدو (جيسيل) ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more