Beyler gitmek zorundasınız. | Open Subtitles | عليكم الذهاب والداي مازالوا في المنزل |
Neden gitmek zorundasınız ki? | Open Subtitles | لكن لم عليكم الذهاب ؟ |
Her iki şekilde Roma'ya gitmek zorundasınız majesteleri. | Open Subtitles | على أية حال لابد أن تذهب لـ(روما) ، سموك |
Şimdi sen ve bebek güvenli bir yere gitmek zorundasınız. | Open Subtitles | والآنأنتِوالابن.. يجب أن تذهبا لمكانِ آمن ... |
Efendim, gitmek zorundasınız. | Open Subtitles | عليك المغادرة يا سيدي أنت تتطفّل على الجميع |
Size yemek de vereceğim, ama sonra gitmek zorundasınız | Open Subtitles | سوف أعطيكم الطعام لكن بعد ذلك عليكم أن تذهبوا |
Özür dilerim, gitmek zorundasınız. | Open Subtitles | أعتذر، عليكم الرحيل |
Beyler, bir hata olmuş olmalı. Korkarım gitmek zorundasınız. | Open Subtitles | يا سادة يبدو أن هناك مشكلة أخشى بأن عليكم المغادرة |
Neden bankaya gitmek zorundasınız? | Open Subtitles | لماذا عليكم الذهاب للمصرف؟ |
hayır gitmek zorundasınız ve beni de almalısın | Open Subtitles | -لكن لا يمكننا البقاء هنا -لا، عليك المغادرة |
..denize gitmek zorundasınız. | Open Subtitles | عليكم أن تذهبوا إلى البحر |
Hadi, gitmek zorundasınız. | Open Subtitles | عليكم الرحيل عليكم الرحيل . |
Hemen gitmek zorundasınız. | Open Subtitles | عليكم المغادرة الآن |