"gitmezdim" - Translation from Turkish to Arabic

    • أكن لأذهب
        
    • لما ذهبت
        
    • فلن أذهب
        
    • ما كنت لأذهب
        
    • لَنْ أَذْهبَ
        
    • لم أكن سأذهب
        
    Şu iş olayım olmasaydı gitmezdim biliyorsun. Open Subtitles كما تعلم, لم أكن لأذهب لو لم يكن لدي هذا الأمر في العمل
    Eğer kimsenin dinlemek istemediğini bilseydim, oraya gitmezdim. Open Subtitles لم أكن لأذهب هناك إن علمت بإنه لا أحد يريد الإستماع لها
    Yerinde olsam oraya gitmezdim. Open Subtitles لم أكن لأذهب هناك لو كنتُ مكانك.
    Vurulacağımı düşünsem gitmezdim. En kısa sürede dönerim. Open Subtitles لو اعتقدت بذلك لما ذهبت ، انا ذاهب وسأرجع فورا
    Bu yüzden ben olsam 2-3'ten önce gitmezdim. Open Subtitles لذا ، فلن أذهب قبل الساعة الثانية أو الثالثة ليلاً
    Bir değişiklik yapıp mı? Bilmeni isterim onların gideceğini bilmiyordum, bilseydim oraya asla gitmezdim. Open Subtitles أردت أن أعلمك أنني ما كنت لأذهب لذلك الموعد لو علمت أنهم سيغادرون
    - Ne alacaksın? Bilsem tuhafiye bölümüne gitmezdim. Open Subtitles إذا عَرفتُ، أنا لَنْ أَذْهبَ إلى الأفكارِ.
    Pekala, belki biraz korkmuş olsaydım bir adamla yürüyüşe gitmezdim. Open Subtitles ... حسناً , ربما لو كنتما أزعجتموننا قليلاً لم أكن سأذهب للتمشي مع هذا الشخص
    Yani benim de her tarafım domuz yağı olsaydı ve evde bir dedektif beni bekliyor olsaydı, ben de eve gitmezdim. Open Subtitles يعني أنني لم أكن لأذهب للمنزل أيضاً إذا كنت مغطى برائحة شطائر لحم الخنزير الدهنية و هناك من تكتشف الرائحة كالكلب البوليسي تنتظرني.
    Senin yerinde olsam gitmezdim. Open Subtitles لم أكن لأذهب ألى هناك لو كنتُ مكانك
    Jim'le aramız bu kadar iyi olmasaydı gitmezdim. Open Subtitles لم أكن لأذهب لو أن الامور لم تناسب (جيم)
    Zorunda kalmış olmasam gitmezdim. Open Subtitles ...لم أكن لأذهب إن لم أكن مضطراً لذلك
    O kadar ileri gitmezdim. Open Subtitles لم أكن لأذهب إلى هذا الحد
    Yerinde olsam, Lucy'nin yerine gitmezdim. Open Subtitles لم أكن لأذهب لحانة (لوسي)إذا كنت بمكانك
    Sabah bundan haberim olsaydı asla ziyaretine gitmezdim. Open Subtitles لو علمت برغبتك هذا الصباح لما ذهبت لزيارته
    Sadece birkaç günlüğüne. Önemli olmasa gitmezdim. Open Subtitles سيكون لبضعة أيام فقط لو لم يكن الأمر مهما لما ذهبت
    Tanrım, bilseydim asla gitmezdim oraya. Open Subtitles يا إلهي، لو كنت أعلم لما ذهبت أبداً إلى هناك
    Biri gelip bana gecenin bir yarısı, terkedilmiş bir depoda buluşalım dese gitmezdim. Open Subtitles أتعرفين، لو طلب منّي شخص أن أقابله في مستودع مهجور بجنح الليل، فلن أذهب.
    Bunu bilseydim, bu hafta sekiz toplantıya gitmezdim. Open Subtitles لو عرفت ذلك فلن أذهب لثماني إجتماعات هذا الأسبوع
    Cevabını bilseydim, gitmezdim. Open Subtitles لو أعرف الإجابة فلن أذهب
    Ölüm döşeğinde yatıyor olmasaydım bile ki yatıyorum senin yanında tanımadığım bir kızla buluşmaya gitmezdim. Open Subtitles حسناً، حتى لو لم أكن مريض بشكل مميت وهو ما أنا فيه.. ما كنت لأذهب في موعد ثنائي معك بدون أن أرى من تواعدني -لمَ لا؟
    O personel kısmına asla gitmezdim. Open Subtitles أنا لَنْ أَذْهبَ إلى a تحميل حوضِ سفن.
    Eğer telefonumu kesmemiş olsalardı oraya asla gitmezdim! Open Subtitles ! لقد قاطعونى هاتفياً إننى لم أكن سأذهب للمنزل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more