Evet, Jane gittiği her yerde ilgi odağıdır. | Open Subtitles | آه,جين تلقى الأعجاب أينما ذهبت |
Gerçeğin güçlü korkusu, gittiği her yerde. | Open Subtitles | رعب كبير من الحقيقة أينما ذهبت |
gittiği her yerde ölümün onu takip ettiğini sanıyor. | Open Subtitles | هي تعتقد إن الموت يُلاحقها أينما ذهبت, |
"gittiği her yerde müziği olacak." | Open Subtitles | دائما يستمع للموسيفى أينما ذهب |
gittiği her yerde arkasında cesetler bırakmıştı. | Open Subtitles | فهو يترك جثث خلفه أينما ذهب |
gittiği her yerde VIP muamelesi görürmüş. | Open Subtitles | هذا الشخص يحصل على أفضل معاملة في كل مكان يذهب إليه |
gittiği her yerde kadınların hoş karşıladığı... | Open Subtitles | ترحب بك النساء أينما ذهبت |
Harriet Soloway'in, gittiği her yerde oldukça ünlendiği ortaya çıktı. | Open Subtitles | على ما يبدو، أينما ذهبت (هاريت سولواي) كان لديها سمعة معينة |
Sevgili kardeşim, Frederica'yı bu kadar evinde hissettirdiğin ve gittiği her yerde rahat ettirdiğin için sana teşekkür ederim. | Open Subtitles | أشكركِ يا أختي العزيزة لأنكِ جعلتِ ...(فريدريكا) تشعر أنها في منزلها أينما ذهبت |
Sana karşı olan ahlaksız tavırları gittiği her yerde peşinden gelecek. | Open Subtitles | و إساءته لك ستلاحقه أينما ذهب |
- En azından gittiği her yerde felakete neden olmuyor. | Open Subtitles | على الأقل هو لا يصنع كارثه فى كل مكان يذهب إليه |
Beni dinle, arkadaşının gittiği her yerde insanlar öldürüldü. | Open Subtitles | أنصتي لي، كل مكان يذهب إليه صديقك، يموت الناس |
Zaten gittiği her yerde çevresinde toplanıyorlar. | Open Subtitles | في كل مكان يذهب إليه يجتمع الأشخاص حوله |