| Bütün bunlar, onlar gittiği için oluyor. | Open Subtitles | -حدث كلّ هذا لأنّهم غادروا |
| Yale'e gittiği için kendini en iyi aktris sanıyor doğranmış ekmekten sonra. | Open Subtitles | فقط لأنها ذهبت إلى يايل تعتقد بأنها الممثلة العظيمة منذ الخبز المقطع |
| Bunu sadece sen ona ilacı verdikten sonra hastaneye gittiği için söylüyorsun. | Open Subtitles | تعتقدين ذلك فقط لأنها ذهبت إلى المستشفى بعد أن أعطيتها جرعة الدواء |
| Anne'ye gittiği için mi yoksa ona bu fırsatı sunduğum için mi bu öfken? | Open Subtitles | هلأنتغاضبمن( آن )لرحيلها.. أم غاضب مني لعرض عليها الفرصة؟ |
| Bak, Terry dayın gittiği için üzgünsün biliyorum. | Open Subtitles | انظر , أعلم أنك غاضب بسبب مغادرة العم تيري |
| Sanırsınız ki marangoz işler yolunda gittiği için şanslıydı-- sadece o bankaya gittiği için şanslıydı. | Open Subtitles | بالتأكيد تعتقدون ان النجار كان محظوظا بسير الأمور بهذا الشكل ان يدخل صدفة الى ذلك المصرف |
| Sanki yataktan yeni kalkmışım ve o banyoya ya da başka bir yere gittiği için burada değil gibi. | Open Subtitles | كما لو أنني استيقظت و لم أجدها بجواري لأنها ذهبت للحمام أو ما شابه |
| Bir an garip olduğunu düşünüyorsun sonra da gittiği için üzülüyorsun. | Open Subtitles | مرة تعتقد بأنها غريبة واخرى تتأسف لأنها ذهبت |
| gittiği için üzgünüm baba. | Open Subtitles | أنا أسف لأنها ذهبت أبي |
| İyi olmadığı halde gittiği için. | Open Subtitles | لرحيلها وهي في حالة سيئة |
| Max gittiği için depresyonda olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت بانها فقط تعاني الاكتأب بسبب مغادرة ( ماكس ). |
| Sanırsınız ki marangoz işler yolunda gittiği için şanslıydı. | Open Subtitles | بالتأكيد تعتقدون أن النجار كان محظوظا بسير الأمور بهذا الشكل |