Çocukken, luna parka gittiğimiz zaman, babam bununla resim çekmişti. | Open Subtitles | عندما ذهبنا الى حديقه الملاهى ونحن أطفال أبى ألتقط صور بهذه ؟ |
Opera'nın Silüeti'ni dinlemeye gittiğimiz zaman hariç. | Open Subtitles | باستثناء ذلك الوقت عندما ذهبنا لرؤية مسرحية شبح الأوبرا |
Uykuya dalmadan önce Vegas'a gittiğimiz zaman, hani bana soyulduğunu söylediğin zaman. | Open Subtitles | عندما ذهبنا الى فيجاس , وقلتي انه تعرضتي للسرقة |
Köyüme gittiğimiz zaman yer, içer, biraz dinleniriz yine de zeytin toplamak için zamanımız kalır. | Open Subtitles | عندما نصل إلى قريتي يمكننا أن نأكل ، نغتسل ، نستريح ولا زال الوقت يسعنا |
Oraya gittiğimiz zaman, sizinle birlikte kalamayacağım. | Open Subtitles | عندما نصل إلى هناك , لن أتمكن من البقاء معكِ |
- Mutlu olmalısın. - gittiğimiz zaman daha mutlu olacağım. | Open Subtitles | يجب ان تكون سعيدا سأكون اسعد عندما نرحل من هنا |
Bu akşam gittiğimiz zaman, bu kapıyı sabaha kadar iyice kapatmanızı istiyorum. | Open Subtitles | عندما نغادر هذا المساء احكموا اغلاق البوابة |
Eden Oteli'ne gittiğimiz zaman Georges seni aramıştı. | Open Subtitles | جورج اتصل بك باكرًا عندما ذهبنا إلى فندق ايدين |
Hard Rock Kafe'ye gittiğimiz zaman. | Open Subtitles | عندما ذهبنا إلى مقهى الهارد روك. |
Ormana gittiğimiz zaman beni korkutan şeyler gördüm. | Open Subtitles | عندما ذهبنا الى الغابة... لقد رأيت اشياء اخافتني |
- Mısır'a gittiğimiz zaman. | Open Subtitles | في مصر نعم , عندما ذهبنا الى مصر |
O kadar da harika biri değil! Eski mağaralara gittiğimiz zaman ishal oluyor. | Open Subtitles | إنها ليست رائعة جدا؛لقد أصيبت بالإسهال عندما ذهبنا لمشاهدة كهوف (كارلزباد)! |
- Avrupa'ya gittiğimiz zaman. | Open Subtitles | عندما ذهبنا الى اوروبا |
Avatar'ı görmeye gittiğimiz zaman olanları hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تذكر عندما ذهبنا "لمشاهدة "آفاتار |
Şimdi arkadaşımın evine gittiğimiz zaman biraz açık fikirli olmaya çalış. | Open Subtitles | عندما نصل إلى منزل صديقي حاول أن تبقى منفتحاً |
Sakin ol. gittiğimiz zaman adam hala ölü olacak. | Open Subtitles | أنتظر أنه سيظل ميتاً حتى عندما نصل إلى هناك |
Eve gittiğimiz zaman her şey değişecek. | Open Subtitles | عندما نصل إلى الديار سوف تتغير |
Terminale gittiğimiz zaman alırız. | Open Subtitles | سنشتريهم عندما نصل إلى المحطة |
Buradan gittiğimiz zaman sizi çok özleyeceğim. | Open Subtitles | سوف نشتاق إليكم عندما نغادر. |