"gittikçe kötüleşiyor" - Translation from Turkish to Arabic

• تزداد سوءاً
• تسوء
• يزداد سوءاً
• يسوء
• حالتها تتدهور
• تزداد سوءا
• تزداد سوءًا
• يزداد سوءً
• يزداد سوءًا
• الأمر يزداد سوءا
• تصبح أسوء
• تصبح أسوأ
• تزداد سوء

Gittikçe kötüleşiyor. Sağ eli ve önkolunun tamamı felç oldu.
حالته تزداد سوءاً الآن يده اليمنى كلها و ساعده مشلولون

Isırık enfeksiyona neden olmuş. - Gittikçe kötüleşiyor.
تسبّب عضّة المذؤوب نوع من العدوى الأمور تزداد سوءاً

Yine Frank. Fırtına Gittikçe kötüleşiyor.
انه فرانك ثانية الموجات تسوء كيف يمكن هذا

Karın ağrısı Gittikçe kötüleşiyor. Morfini iki katına çıkarmalıyız.
ألم البطن يزداد سوءاً احتجنا لمضاعفة المورفين

O bunların dışında kalıyor ama durum Gittikçe kötüleşiyor.
لقد كان جيك خارج الموضوع, ولكن اسمعني, ان الوضع يسوء

Sakinleştirici bunu durduracak, ama durumu Gittikçe kötüleşiyor.
التخدير سيوقف هذا ولكن حالتها تتدهور

Kasabada her şey Gittikçe kötüleşiyor.
الأمور تزداد سوءا في جميع أنحاء المدينة

İşler Gittikçe kötüleşiyor.
الأمور تزداد سوءًا فقط

Fazla bir şey söylemiyor ama bence baş ağrıları Gittikçe kötüleşiyor.
... هي لم تتفوّه بشيء , ولكن اعتقد بأن صداعها يزداد سوءً

Durumu Gittikçe kötüleşiyor, bütün gün o odada tıkılı kalıyor oysa ki onun yerine hayal ettiğimiz krallığı kurabilir.
حالته تزداد سوءاً يحتجز نفسه في تلك الغرفة عوض بناء المملكة التي حلمنا بها

Çünkü onun gözetimi altında olduğundan beri, Gittikçe kötüleşiyor.
لأنه منذ أن أصبحت تحت رعايته و حالتها تزداد سوءاً فحسب

Tabi ki, doğruluk Gittikçe kötüleşiyor.
بالطبع، إن الدقة تزداد سوءاً.

Fakat ejderhalarımız hâlâ iyileşmediler. Onlar Gittikçe kötüleşiyor.
ولكن تنانينا لم يتعافى بعد بل تسوء حالتهم

Annem onun sesler duyduğunu söyledi ve Gittikçe kötüleşiyor sesler onu tehdit ediyormuş.
أمى تقول أنه كان يسمع أصوات و دائماً كانت تسوء الأمور و هذه الأصوات كانت تهدده

Dört gündür böyle. Gittikçe kötüleşiyor.
إنّه هكذا منذ أربعةِ أيّام، والوضع يزداد سوءاً

Ve Gittikçe kötüleşiyor. Neredeyse bir adamı öldürüyordu.
و هُو يزداد سوءاً في كُل وقت و كان علي وشَك قتل رجُل.

Bence bu kasabada bir leke var ve Gittikçe kötüleşiyor.
وانا اعتقد ان هناك بقعه في المدينه والامر يسوء

Gittikçe kötüleşiyor, anladın mı?
ان حالتها تتدهور! هل تفهم؟

Gittikçe kötüleşiyor
الامور تزداد سوءا

Gittikçe kötüleşiyor.
كانت النوبات تزداد سوءًا

Bölüm'ün içi, içerideki adamım için Gittikçe kötüleşiyor.
-الأمر يزداد سوءً بالنسبة لوسيلة إتصالي

Gittikçe kötüleşiyor. Sadece uyurgezerlik değil.
الأمر يزداد سوءًا ولا يتعلق بالسير أثناء النوم فحسب

Sanki Gittikçe kötüleşiyor.
نجاح باهر ، هذا يبدو وكأن الأمر يزداد سوءا

Damak tadım Gittikçe kötüleşiyor.
حاسة تذّوقي، تصبح أسوء فأسوء

Fırtına Gittikçe kötüleşiyor.
العاصفه تصبح أسوأ

Bulabildiğimiz kadarını öldürüyoruz, ama Gittikçe kötüleşiyor.
نحن نقتل كلما نجد منهم لكن الامور تزداد سوء