"giyerken" - Translation from Turkish to Arabic

    • مرتدياً
        
    • ترتدين
        
    • مرتدية
        
    • ألبس
        
    • مُرتدياً
        
    • هو يرتدي
        
    Kimse ama hiç kimse bunları giyerken bir kızla sevişemez. Open Subtitles لا أحد ، أعني لا أحد سيتعرف على فتاة مرتدياً هذه
    Neredeyse kesin olarak kurbanımızın kask giyerken yüksek hızlı bir çarpışmaya dahil olduğunu belirtiyor. Open Subtitles تقريباً من المؤكد أن ضحيتنا شارك بتجربة اصطدام سريع مرتدياً خوذة
    Neden benim şapkamı giyerken başka bir adamla dans ediyorsun? Open Subtitles لماذا ترقصين مع رجلا ً اخر وأنت ترتدين قبعتى ؟
    Bu çok saçma. Elbiselerini giyerken almış olabilir hayatım. Open Subtitles ربّما فعلها بينما كنتِ ترتدين ملابسكِ يا عزيزتي.
    Adamın seni büyükanne çamaşırı giyerken görmesine izin veremezsin. Open Subtitles أن يراكِ مرتدية هذا السروال التحتي الكبير الخاص بجدتك أليس لديكِ سروال جلدي؟
    Dostum, geçen sabah onu senin tişörtü giyerken gördüm. Open Subtitles يا صديقي لقد رأيتها مرتدية قميصك في صباح اليوم الماضي
    Sana bu kadar kötü bir hikayeyi bu kadar aptalca bir tişört giyerken anlatacağım için çok üzgünüm. Open Subtitles أنا آسفة لإخبارك هاته القصّة المظلمة عندما كنت ألبس قميصاً سخيفاً كهذا
    Bir keresinde onu annemin iç çamaşırını giyerken gördüm. Open Subtitles مرّة رأيتهُ مُرتدياً لباس أمّي الدّاخلي.
    Henry, annemin ördüğü patikleri giyerken. Open Subtitles هذا هنري و هو يرتدي الجزمة التي حاكتها أمي له
    O zaman neden benimle bunu giyerken sevişmek istedi? Open Subtitles إذن، لماذا أراد ممارسة الجنس معي مرتدياً هذا؟
    Aile gezilerinde beni pijama giyerken görmeyeceksin. Open Subtitles لن تريني مرتدياً ملابس النوم في رحلة عائلية
    Orada, onun zırhını giyerken onun için ölür. Open Subtitles لقي حتفه هناك لأجله، مرتدياً درعه
    Gerçek şu ki Drake, hani aynı üniformayı giyerken ölen, bu arada seni kızı gibi seven, rüyalarından hızla uzaklaştığını görseydi mahvolurdu. Open Subtitles ،(الحقيقة أن (دريك ،مَن مات مرتدياً نفس هذا الزي ،مَن أحبكِ كابنته، بالمناسبة سيتدمر إذا رآكِ تبتعدين عن أحلامكِ
    Şu elbiseyi giyerken beynin nasıl düzgün çalışabiliyor? Open Subtitles كيف يستطيع دماغكِ العمل جيداً حين ترتدين هذا؟
    - Evet, benim dairemde benim Elvis Costello tişörtümü giyerken oldukça tatmin ediciydin. Open Subtitles صحيح، في شقتي ترتدين قميصي والذي كان يثلج الصدر،
    Her gece stadyumlarda çaldım sen daha bez giyerken. Open Subtitles لقد عزفتُ في المحافل في كل ليلة عندما كنتِ ترتدين الحفاظات
    İnsanların ben bir tavuk maskesi giyerken ve seni gıdaklayı sevişirken görmelerini mi istiyorsun? Open Subtitles هل أردت أن يأتي أشخاص هنا و انا مرتدية قناع دجاجة و انت تضاجع و تصدر أصوات الدجاجة.
    Pistons tişörtü giyerken yatağımda olmana müsaade edemem. Open Subtitles لا يمكن أن تكوني بسريري مرتدية لقميص "البيستونز"
    Sarah bu resmi Noel'de bikini giyerken çekmişti. Open Subtitles لدى (سارة) تلك الصورة لها مرتدية رداء السباحة في عيد الميلاد.
    Geçen gün çorap giyerken sırtım tutuldu. Open Subtitles قبل أيام أصابني تشنج ظهري وانا ألبس الجوارب
    Ben de her erkek gibi gizli Hıristiyan iç çamaşırlarımı giyerken ayaklarımı sırayla sokuyorum. Open Subtitles أنا ألبس سروالي التحتي بوضع قدم واحدة أولاً
    Ve başka bir tanıkta seni cinayet mahallinde görmüş, bere giyerken. Open Subtitles وشاهِدٌ آخر رآك في مكان وقوع الجريمة، مُرتدياً قُبّعة
    Bu da Penelope Teyze'sinin özel yaptırdığı... deri ceketi giyerken. Open Subtitles و هذه صورته و هو يرتدي سترة الجلد المصممة خصيصا التي احضرتها العمة بينلوبي له

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more