"giyimli" - Translation from Turkish to Arabic

    • الملبس
        
    • بملابس
        
    • متأنق
        
    • يرتدون ملابس
        
    • هندامه
        
    • يرتدون ثياب
        
    İyi giyimli bir bayandı. Ve çok ama çok zayıftı. Open Subtitles نعم، هي كَانتْ a حسنة الملبس جداً وحقاً، رقيق جداً.
    Polis, olay yerinden kaçan beyaz tenli ve güzel giyimli bir adam için arama emri başlattı. Open Subtitles وأصدرت الشرطة وصفًا، لرجل أبيض حسن الملبس يهرب من موقع الجريمة.
    Güzel giyimli güzel kadınlar görüyorsunuz. Evet, bir süre için hoş. Open Subtitles جميل أن تكون المرأة بملابس جميلة نعم، إنها لطيفة لبعض الوقت
    Sonraki gün, sivil giyimli, siyah, markasız bir araba kullanan.. Open Subtitles و فى اليوم التالى جاء رجلان بملابس عادية
    İyi giyimli, şık bir İtalyan takımı, yanında da güzel bir sarışın. Open Subtitles كان متأنق للغاية. بدلة ايطالية، مظهر جيد ذو شعر اشقر طويل وجميل.
    2 siyah giyimli adam çıkmış. Open Subtitles اثنين من اللاعبين يرتدون ملابس سوداء الخروج.
    Ancak onun için, etkileyici tavırları olan bu şık giyimli yetkili kişiye karşı hiç de güçlü değiller. Open Subtitles ربما ليس منها هي. هذا المسؤول هندامه رائع
    Ve tuhaf giyimli hayranları etrafı istila etmiş vaziyetteler. Open Subtitles يرتدون ثياب غريبة لردع شحوب الجلد من ضوء القمر
    Bu kesin. Hem sonra iyi giyimli, pek temiz ve oldukça yakışıklı. Open Subtitles إنه نظيف وحسن الملبس.
    - İyi giyimli biriydi. Open Subtitles كان أنيق الملبس. (توماس إيكورست).
    Genç bir kızla gelen, iyi giyimli bir adamı gördün mü? Open Subtitles هل رأيت رجلا , بملابس أنيقة , دخل و معه فتاة صغيرة ؟
    Rahat giyimli, yanlarında yiyecek ve içki, sahneye öte beri atarlardı. Open Subtitles بملابس غير رسمية، ويأخذون مأكولاتهم، ويأخذون شرابهم، ويرمون بالأغراض
    Bu iş başladığından beri sivil giyimli bir adamı Lord Gillingham'ın Albany'deki yerini izlemek için tutuyorduk. Open Subtitles ولكن منذ بدء هذا الأمر كله, أبقوا رجلاً بملابس مدنية للمراقبة في شارع اللورد (غيلينغهام) في ألباني
    İyi giyimli, şık bir İtalyan takımı, yanında da güzel bir sarışın. Open Subtitles كان متأنق للغاية. بدلة ايطالية، مظهر جيد ذو شعر اشقر طويل وجميل.
    Oldukça terbiyeli, biraz fazla bakımlı eşcinsel olmak için aşırı kötü giyimli. Open Subtitles حسناً , إنه مهذّب للغاية متأنق أكثر من اللازم يرتدي ملابسه بشكل سيء كي يكون شاذاً
    Az önce tuhaf giyimli insanların arandıkları söylendi. Open Subtitles قالوا للتو انهم يحاولون الامساك باشخاص يرتدون ملابس غريبة بدون القنزعات
    Avluda, önümde... iyi giyimli ve traşlı 3 adam, serbestçe dolanıyorlardı. Open Subtitles وفي الفناء الموجود أمامي... ثلاثة رجال، يرتدون ملابس جيدة وحليقين بنظافة، يتنقلون بحرية.
    Ancak hiç lüzumu yokken bir yeri istila ettiğinizde kendinizi sıradan giyimli, sıradan insanlarla savaşır hâlde bulursunuz. Open Subtitles متى وأينما ذهبت لغزو مكانٍ على الأرجح لا تبتغيه ينتهي بك المطاف مُقاتلاً أناس عاديين يرتدون ثياب عادية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more