giyiniyor, Londra'dan önemli Misafirleri geldi | Open Subtitles | يرتدي ملابسه فهناك ضيوف هامين قد جاءوا من لندن |
Neden herkes beyaz giyiniyor? | Open Subtitles | لمَ يرتدي الجميع اللون الأبيض طوال الوقت؟ |
- Bak güzel giyiniyor diye illa "yumuşak" olması gerekmiyor. | Open Subtitles | اسمعوا ، فقط لإنه يلبس ملابس رائعة لا يعني أنه شاذ |
Heather Arap olarak giyiniyor ve Misty de bir Hintli olarak ve etlerini birbirleriyle paylaşıyorlar. | Open Subtitles | هيذر تلبس زي رحالة و ميستي تلبس زي هندي و يتقاسمان وجبة طعام |
Tam olarak ne olduğunu bilmiyorum. Bir profesyonel gibi giyiniyor. | Open Subtitles | لا أعرف ما هو بالضبط , ملابسها مثل المختصين |
Öte yandan Eğer bir çıplak jandarmayı görürse, hemen giyiniyor ve onun çıplak olduğu hiçbir şekilde kanıtlanamıyor. | Open Subtitles | وعندما يرى العاري الشرطة سوف يلبسون ملابسهم ولا يكونون عراة بعد ذلك؟ |
Neden herkes beyaz giyiniyor? | Open Subtitles | لمَ يرتدي الجميع اللون الأبيض طوال الوقت؟ |
Üzerinde yeşil gri çizgili bir giysi ve bacağında destek olmasından dolayı şort giyiniyor. | Open Subtitles | هو يرتدي قميص أخضر و فضي اليوم و بنطال قصير لأنه يضع دعامة كبيرة على قدمه |
Garip mi giyiniyor? | Open Subtitles | هو فقط , يحب أن يرتدي ملابس غريبة أليس كذلك ؟ |
Birbirlerine çok arkadaşça davranıyorlar. Oska çorapları giyiniyor. | Open Subtitles | ، أنا لا أعرف إذا كان هذا الامر بداعي الإحترام ولكنه يرتدي جوارب آوسكا أيضاً |
Ne yani herkes polis kostümümü giyiniyor. | Open Subtitles | أنتظر , الجميع يرتدي زي الشرطة , أم ماذا ؟ |
Egzantirik olarak iki farklı renkte ayakkabı giyiniyor. | Open Subtitles | لامركزياً أنه يرتدي حذائين مختلفين الألوان. |
Bilmem ki, giyiniyor mudur? - Git, destek gelecek nasılsa. Beni düşünme. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ,يلبس ملابسه.أهربي الدعم سيأتي وسأكون بخير .لايوجد |
Latif benim gibi görünüyor diye benim gibi giyiniyor diye, benim yatağımda yatıyor diye benim gibi sikişebileceğini sanıyor. | Open Subtitles | لأنّه يلبس مثلي، لأنّه ينام في سريري، يظنُ بأمكانه أن ينكح مثلي. |
Biraz garip giyiniyor ama dediğin imkansız. | Open Subtitles | حسنا , هيا أنه قد يلبس قليلا غير تقليدي , لكن هذا مستحيل |
Okul aile birliği toplantısına Gidermişçesine giyiniyor. | Open Subtitles | تلبس الفساتين وكأنها ذاهبه لحضور اجتماع لمنطقة التجارة التفضيلية. |
Doğru insanları tanıyor, doğru şeyler söylüyor, düzgün giyiniyor. | Open Subtitles | تعرف أناس ذوي نفوذ تقول الكلام الصحيح و تلبس اللبس الصحيح |
Annem eski moda giyinirdi ama o güzel giyiniyor. | Open Subtitles | ملابس امى كانت موضة قديمة ,ولكن ملابسها جميلة. |
Ne var ki otuz yaşında olduğu halde yirmi yaşındaymış gibi giyiniyor. | Open Subtitles | لكن ملابسها تبدو كأنها بالعشرين رغم إنها بالثلاثين |
Tüm bu adamlar aynı giyiniyor. Aynı yerlerde oyun oynuyor. Aynı şeylerden hoşlanıyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الفتية كانوا يلبسون نفس الملابس , ويلعبون في نفس الاماكن |
İğrenç. Bit pazarından giyiniyor. | Open Subtitles | .إنها مقززة إنها ترتدي ملابس مستعملة |
Beyaz gibi giyiniyor, siyah gibi konuşuyor ve Yahudi gibi araba sürüyorsunuz. | Open Subtitles | يعني أن لديك عيناي صغيرتان وترتدي كالبيض وتتحدث كالسود , وتقود كاليهود |
Neden makyaj yapıp, saçını yapıp, güzel giyiniyor? Zar zor gördüğü kocası için değil. | Open Subtitles | لماذا وضعت مكياجها و رتّبت شعرها، وملبست الافضل؟ |
Brick giyiniyor Koca Ana. | Open Subtitles | ان بريك يرتدى ملابسه يا أمى الكبيرة |