Haline bak, deli gibi bakıyorsun. Elinde tüfek, kırmızı çorapları da giymişsin. | Open Subtitles | إنظر الى نفسك أنت عجوز مجنون تحمل مسدساً و ترتدي جراباً أحمر |
Şu haline bak. En iyi pantolonunu ve yeni ayakkabılarını giymişsin. | Open Subtitles | انظر إلى حالتك، أنت ترتدي أفضل بنطال لديك، وحذاءك الجديد |
Çünkü pijama pantolonunu ve pedikür terlilerini giymişsin. Üstelik ağlamak üzeresin. | Open Subtitles | لأنّكِ ترتدين بيجاما جينز، أظافركِ مدرّمة، و توشك دموعك أن تتساقط. |
Yeşil elbise giymişsin. Nesin sen, İrlandalı mı? | Open Subtitles | أنتِ ترتدين رداءاً أخضراً هل أنتِ آيرلندية؟ |
Düşman üniforması giymişsin. Hain olduğunu tahmin etmeliydim. | Open Subtitles | انت تلبس لبس العدو سوف ارى انك خائن |
Kendine bir bak, seni yakışıklı piç. Takım elbise giymişsin. | Open Subtitles | انظر لنفسك ايها النذل الجميل, لقد ارتديت بدلة |
Benimkileri sen giymişsin! Bana giyecek başka bir şeyler bul. | Open Subtitles | آه, انت ترتدى بيجامتى جد لي شيئا للنوم فيه |
Bugün botlarını giymişsin ama arabanı kapalı garaja park ettin. | Open Subtitles | كنت ترتدي حذاء للمطر اليوم لكن وضعت سيارتك في مرآب تحت الأرض |
İçerisi 40 derece ama sen vizon etol giymişsin. | Open Subtitles | درجه الحراره هنا 105 و انتي الوحيده التي ترتدي فرو ثعلب |
Şu haline bak... Piknik masası örtüsünden pantolon giymişsin. | Open Subtitles | أنظري ماذا ترتدي كأنه غطاء طاولة الرحلات |
Sana doğum gününde aldığım gömleği giymişsin, şerefsiz! | Open Subtitles | إنّكَ ترتدي القميص التي أهديتُكَ إيّاها في عيد مولدكَ يا حقير |
Burada pasaklı tişört kotla oturan benim. Ve sen harika takım elbise giymişsin. | Open Subtitles | أنا أجلس هُنا مرتدياً قميص رث و بنطال ،جينز و أنت ترتدي تلك البدلة الفاخرة |
Mavi gömleğini giymişsin, bu da dün gece pokerde çok kazandın demektir. | Open Subtitles | انت ترتدي قميص أزرق و هذا يعني انك كسبت الكثير من القمار البارحة |
Altına pantalon giymişsin. Dışarısı çok mu soğuk? | Open Subtitles | ، ترتدين سروالكِ بأسفله هل الجو بهذه البرودة ؟ |
Altında kot mu var yoksa etek mi hangi ayakkabıları giymişsin, hepsini. | Open Subtitles | سواءً ترتدين جينز أو تنورة أي نوعُ من الأحدية تلبسين؟ فقط في حالة ,لو تم, |
Üzerindeki kıyafet bu değildi, tamamen bambaşka bir şey giymişsin. -Evet... | Open Subtitles | , كنتي ترتدين فستاناً, والآن ترتدين شيئاً مختلفاً تماماً |
En güzel elbiseni giymişsin, kiliseden başka nereye gidebilirsin ki? | Open Subtitles | إنّكِ ترتدين أحلى زيٍّ لديكِ، فأين عساكِ كنتِ طوال اليوم بمكانٍ غير الكنيسة؟ |
Mehdi, ne salak adamsın! Tişörtünü ters giymişsin. | Open Subtitles | مهدي يالك من غبي تلبس قميصك بالمقلوب |
Kendine bir bak, seni yakışıklı piç. Takım elbise giymişsin. | Open Subtitles | انظر لنفسك ايها النذل الجميل, لقد ارتديت بدلة |
Yangın mahalline gelmek için fazla şık bir ayakkabı giymişsin. | Open Subtitles | إنك ترتدى أحذية غالية لا تناسب مكاناً محترقاً |
Tabii ki işe yaramaz. Yanlış iç çamaşır giymişsin. | Open Subtitles | حسناً، بالطبع لن ينجح أنت تلبسين الملابس الداخلية الخاطئة |
Evet, iş sonrası kıyafetini giymişsin. | Open Subtitles | أجـل هـذا اللبـاس الذي ترتدينه لبـاس نهـاية العمـل |
Yine benim kostümümü giymişsin. | Open Subtitles | لقد أرتديتَ زييّ مجدداً. |
- Tatlım, sanırım kıyafetini ters giymişsin. | Open Subtitles | عزيزتي وأعتقد أنك لبستي لباسك بالمقلوب |