| giysilerinizi giyin ve bu gölden defolun. Burası özel bir bölgedir. | Open Subtitles | ارتدوا ملابسكم,وغادروا هنا لانها بحيره خاصه |
| İyi dinleyin: Sizler burada duş alırken, tüm giysilerinizi sattım. | Open Subtitles | انتباه, بينما كنتم تستحمون هنا بعت جميع ملابسكم |
| Kimseye zorbalık taslamayın ve giysilerinizi çıkardıktan sonra asmayı unutmayın. | Open Subtitles | .. و لا ولاتتمردوا على اي احد وتذكروا ان تعلقوا ملابسكم عندما تقوموا بتغييرها |
| giysilerinizi çöp öğütücüye atmaktan vazgeçin ve sigara içmeyi bırakın. | Open Subtitles | توقفوا عن وضع ثيابكم في متلف القمامة و توقفوا عن التدخين |
| Bu, hani kaybedince giysilerinizi çıkarttığınız oyun değil mi? | Open Subtitles | هل تلك اللعبة التي تخلع فيها ثيابك عندما تخسر ؟ |
| Bu kadarı yeterli. Arındırıcılar, lütfen giysilerinizi giyiniz. | Open Subtitles | حسنُ، هذا كل شيء أيها المتطهرون، إرتدوا ملابسكم. |
| Şimdi hepiniz giysilerinizi değiştirin. | Open Subtitles | استمعوا, لمَ لا تذهبون جميعاً لتغيروا ملابسكم |
| giysilerinizi ve arabayı değiştirin. | Open Subtitles | غيروا ملابسكم و إستبدلوا السيارات |
| giysilerinizi toplayıp, gidin. | Open Subtitles | . خذوا ملابسكم واذهبوا |
| giysilerinizi çıkarın. | Open Subtitles | أنزعوا ملابسكم. |
| Ben giysilerinizi getiririm. | Open Subtitles | سأحضر لكم ملابسكم |
| giysilerinizi çıkarın! | Open Subtitles | إنهضوا وإخلعوا ملابسكم |
| Ama önce, giysilerinizi çıkarmalısınız! | Open Subtitles | ولكن يجب خلع ملابسكم أولا |
| Ama önce, giysilerinizi çıkarmalısınız! giysilerinizi çıkarın! | Open Subtitles | ولكن يجب خلع ملابسكم أولاً |
| giysilerinizi teslim edip eksfoliyasyona gireceksiniz. | Open Subtitles | عليكم بتسليم ثيابكم والخضوع لعملية التقشير. |
| giysilerinizi teslim edip eksfoliyasyona gireceksiniz. | Open Subtitles | عليكم بتسليم ثيابكم والخضوع لعملية التقشير. |
| Tahmin edeyim, giysilerinizi orada bıraktınız. | Open Subtitles | دعوني أخمن تركتم ثيابكم في الشاحنة |
| giysilerinizi gördüğüm an, soylu biri olduğunuzu anladım. | Open Subtitles | حالما رأيتُ ثيابك, علمتُ بأنك رجل ذو منزلةٍ رفيعة. |
| giysilerinizi gördüğüm an, soylu biri olduğunuzu anladım. | Open Subtitles | حالما رأيتُ ثيابك, علمتُ بأنك رجل ذو منزلةٍ رفيعة. |
| İntörn başvurularını dosyaladım ve kuru temizlemeden giysilerinizi aldım. | Open Subtitles | قمتُ بترتيب ملفات نماذج المتدرّبين وأخذتُ ثيابك التي أجريتَ لها تنظيف جاف |
| giysilerinizi ve eşyalarınızı bir kenara atmayın okula giderken kullanacaksınız. | Open Subtitles | لا ترميا ملابسكما وحاجاتكما لأنكما مازلتما تحتاجنهما للمدرسة. |
| Uzun bir seyahat olsa gerek. Bütün giysilerinizi mi aldınız? | Open Subtitles | من النظر انها لرحلة طويلة جدا هل كل خزانتك هنا ؟ |