| Burnecker yaralı. Ackerman Kuru giysisi yok. İyi olanlardan biraz getir buraya. | Open Subtitles | ايكرمان ليس لديه ملابس افضل ان تاتى ببعضها الى هنا |
| Ya da altına kadın giysisi giydiğin içindir... | Open Subtitles | أو لأنه ليس رفيقك أو لأنه يرتدى ملابس النساء الداخلية |
| Şeytan giysisi giyip tanımadığın insanların ağzını burnunu kırmandan daha makul. | Open Subtitles | لكنه معقول أكثر من أنك ترتدي بدلة الشيطان وتضرب الغرباء بشدة |
| Ulusal Sağlık Servisi her an gelebilir. Aşağıya Hazmat giysisi yollayacağım. | Open Subtitles | يجب أن تصل الخدمات الطبية الوطنية فى أى لحظة سأرسل لك بدلة واقية |
| Belki de okula giderken korsan giysisi giymesine izin vermeseydik arkadaşlarıyla daha iyi kaynaşacaktı. Bir saniye, bir saniye. | Open Subtitles | ربما لو لم نسمح له بلبس زي القراصنه للمدرسه سيتأقلم هنا اكثر |
| Üzerinde çok hoş duracak, tam denizci giysisi. | Open Subtitles | سيبدو جميلا عند ارتدائه، بصدق، بذلة بحار صغير |
| Pekala. Bekle biraz. Sisteme, kimin uzay giysisi alındığı kaydedilmiş söyle bana. | Open Subtitles | حسناً، أعرف طريقة، أخبرني أيّ بزة فضائية تم تسجيل خروجها ؟ |
| Bu süre yeterli değil. Bir çeşit radyasyon giysisi veya... | Open Subtitles | ليس هذا الوقت كافيا لابد أن هناك ملابس مضادة للإشعاع من نوع ما |
| Delirmişler, kadın giysisi bunlar. Belki oturarak işememiz de gerekiyordur. | Open Subtitles | إنهم مجانين,ملابس نسائية ربما علينا التبول ونحن جالسون |
| Belki de... daha sık kadın giysisi giymeliyim. | Open Subtitles | أظن أن عليّ أن ألبس ملابس النساء باستمرار |
| Tasarımcıların kıyafetlerini satan bir hamile giysisi mağazası biliyorum. | Open Subtitles | أعرف متجر لديه ملابس للأمومة بتصاميم رائعة |
| Bence bir tür sapık seks giysisi. Bir de çanta var. | Open Subtitles | أعتقد بدلة تقارب جنسي وهناك حقيبة انها مليئة بالديدان |
| Özel bir telepatik yeteneği olan bakteri türüyle balistik bir koruma giysisi üstünde çalışıyordum ve laboratuarımızda küçük bir kaza yaşandı. | Open Subtitles | كنت أعمل على بدلة تحمي ضد الرصاص ..مستخدماً نوعاً من البكتيريا التخاطرية |
| Hafif yaz giysisi olarak çok iyi gider bu. | Open Subtitles | هذه بدلة جميلة بالنسبة للباس صيفي خفيف ـ هل تمانع؟ |
| Vücutları ise özel harekat timi giysisi giymiş hâlde aracın içinde bulundu. | Open Subtitles | الجثث عُـثر عليها داخل السيارة لـقد كـانوا يرتـدون زي القوات الخـاصة |
| Bebek bakıcısı giysisi için ilginç bir seçim. | Open Subtitles | زي رعاية الأطفال مثير للاهتمام |
| Hey, orjinal bir G. I.Joe hem de balıkadam giysisi bile var. | Open Subtitles | جندي جي آي جو أصلي مع بذلة الضفدع البشري. |
| Arkadaştan rica ettim ve gerçek bir astronot giysisi aldım. | Open Subtitles | طلبت معروفا و تحصلت على بزة فضاء حقيقية |
| Bunlar golf giysisi be. Beni tanırsın. Golfe bayılırım. | Open Subtitles | هذا لباس النمور أنت تعرفني أحب أن أكون رياضياً |
| Esmer olanı. Gri bir giysisi var. Senin güvenlikçi dediğin kız o. | Open Subtitles | سمراء، رداء رمادي تلك هي فتاتك للأمن امسك بها، كن حذراً |
| Golf giysisi giyen ve kadın giysileri giyen... | Open Subtitles | اربعة منهم في ثياب الجولف وإمرأة |
| - Kadın giysisi mi? - Biliyorum. | Open Subtitles | ألف ثوب من شأنه أن يكون لطيفا. |
| Başta zırhların onların savaş giysisi olduğunu sanmıştım, ama hâlâ üzerlerinde. | Open Subtitles | في البداية اعتقدت انها مجرد نسختهم من أزياء القتال ... .. |
| Neden zehirli madde giysisi giymiş herifler, uzaylı gibi dolanıyor ortada? | Open Subtitles | لمَ هناك رجال يرتدون بدلات واقية يتجولون بالجوار مثل الكائنات الفضائية؟ |
| - giysisi Mısır giysisi değil. | Open Subtitles | مصرى - ثوبه ليس مصريا |