"gizemlidir" - Translation from Turkish to Arabic

• غموضاً
• الغموض
• غامضة

Hayat daha korkutucu ve daha gizemlidir.
الحياة أكثرُ فْزع وأكثر غموضاً

İnan bana, herkes düşündüğünden daha az gizemlidir.
ثق بي، الإنسان أقل غموضاً مما يظن

Kurallar gizemlidir, ama bir aylık dansın ardından kuşların hepsi eşleşmiş, çiftleşmeye hazırlanıyor olacak.
القواعد هي شيء من الغموض ولكن، بعد شهر من الرقص، و جميع الطيور ستفترق

Onların hareketleri kolay algılanamaz, yöntemleri gizlidir ve gizemlidir.
ووسائلهم غير مرئية ويلفها الغموض

(gülme sesi) Bu balık zarif bir şekilde gizemlidir. Böylece kartlarını, mesela tonbalığından çok daha iyi bir şekilde gizler.
(ضحك) وهي غامضة بأناقة انها من النوع الذي يحتفظ بأوراق لعبه اكثر بكثير من سمك التونة

Tanrı'nın yolu çok gizemlidir.
الرب يتحرك بطريقة غامضة

İnan bana, herkes sandığından daha az gizemlidir.
ثق بي، الإنسان أقل غموضاً مما يظن

Stonehenge bu ikisinden daha az gizemlidir.
ستونهنج أقل غموضاً من هذا الثنائي.

Alec'in yapacakları çok daha az gizemlidir.
خطوات (اليك) اقل غموضاً بكثير

Wilfred'i bilirsin, pek bir gizemlidir.
ولكن انت تعرف ولفريد انه في غاية الغموض

Ve fark, hala biraz gizemlidir.
ويظل الفرق يتسم بشئ من الغموض

Bilirsin, gizemlidir
الغموض

Tanrı'nın yolları gizemlidir.
الرب يعمل بطرق غامضة

Doğa bazen gizemlidir.
الطبيعة يمكن أن تكون غامضة

Köpekler gizemlidir.
الكلاب غامضة القطط

Öte yandan kuantum teorisinin bu tahminleri gerçekleştirmek için yapması gereken varsayımlar o kadar gizemlidir ki, Feynman'ın kendisi dahi şu şekilde bir açıklama yapmıştır: "Eğer kuantum teorisini anladığınızı düşünüyorsanız, kuantum teorisini anlamıyorsunuz." Öyle tuhaftır ki, fizikçiler teorinin
رغم ذلك فإن الفرضيات التي تحتاج نظرية الكم أن تسوقها.. من أجل تحقيق تلك التوقعات غامضة جدا.. لدرجة أن فينمان نفسه قال متأثرا، "إذا كنت تظن أنك تفهم نظرية الكم، فأنت لا تفهم نظرية الكم." إنها في غاية الغرابة لدرجة إن الفيزيائيون يقعون..