"gizlemek" - Translation from Turkish to Arabic

• إخفاء
• لإخفاء
• تخفي
• اخفاء
• غطاء
• يخفي
• للتغطية
• التستر
• أخفاء
• تغطية
• للإختباء
• تغطي
• إخفاءه
• يخفيه
• لحجب

Ama birileri SG-2 bizimkini kullandıktan saliseler sonra diğer geçidi kullanmış olabilir bizim geçidimizdeki enerji sıçramasını gizlemek için.
ولكن شخص ما قد إستعمل البوابه الثانية مباشرة بعدما إستخدمها إس حي 2 محاولا إخفاء إرتفاع الطاقه من خلالنا

Ayrıca senin bilgi gizlemek konusunda yalnız hareket ettiğini iddia ediyor.
هذه مهزلة قال أيضاً أنك كنت تتصرف لوحدك في إخفاء المعلومات

Çok insan, Louis'nin bunu kardeşinin kimliğini gizlemek için yaptı sanır.
يعتقد معظم الناس أن لويس فعل ذلك لإخفاء هوية أخيه الفعلية

“Tüm sanatı gizlemek ve yapılan veya söylenen şeyi çabasız bir şekilde gerçekleşmiş gibi göstermek.” Ve bu da cazibenin kritik bir yönü.
لكي تخفي كل الفن وتصنع أي شيء، أو لنقول، تبدو وكأنه بدون مجهود وهذا أحد الجوانب الحساسة في الروعة

Belki de kadının kimliğini gizlemek istemişlerdir, bilmiyorum.
أو ربما ليتم اخفاء هوية المرأة أنا لا أعرف

Ve bu doğru değilse, bir suçlunun bulunduğu yeri gizlemek ağır suçtur.
وإذا كان هذا ليس صحيحا , إخفاء مكان وجود المجرم هو جناية.

Ama böyle küçük bir çalışma alanında lensi gizlemek zordur.
ولكن من الصعب إخفاء عرض العدسة في مساحة عمل صغيرة

Muhtemelen ona baktığımda, hayal kırıklığımı hissetti, çünkü bunu gizlemek için fazla bir şey yapmadım.
ومن المحتمل أنها شعرت بخيبة أملي عندما نظرت إليها فلم أحاول إخفاء ذلك

Örneğin kızgınsam ve bunu gizlemem gerekiyorsa ki nasıl hissetiğimi gizlemek konusunda uzman olmama rağmen, bunu sıkça yaşıyordum, o zaman ses gergin geliyordu.
فمثلاً. إذا كنت غاضبة، وكان عليّ إخفائه، و كثيراً ما كنت بارعة جداً في إخفاء ما أشعر به حقاً، عندها يبدو الصوت محبطاً.

İşim savaşın yaralarını gizlemek için değil, Gazze'lilerin görülmeyen hikayelerini bütün bir çerçeve ile göstermek içindi.
عملي هو ليس إخفاء ندبات الحرب، و لكن نقل الصورة الكاملة لها من قصص غير مرئية لأهل غزة.

Tarikatlar üyelerinden topladıkları parayı gizlemek için hayır kurumu kurarlar.
لإخفاء مكاسبها من الأعضاء ولا يمكنهم تقديم طلب بدون عنوان

Aslına bakarsanız, Vicky dediğim kişi kimliğini gizlemek için olağanüstü önlemler almıştı.
الحقيقة هي: أصبح واضحاً أن الشخص التي أسميها فيكي قد بذلت جهوداً كبيراً لإخفاء هويتها.

Kumadamlar daima sayılarını gizlemek için tek sıra halinde giderler.
الآدميين دائما يستخدمون ملفا واحدا لإخفاء أعدادهم

Utancını gizlemek için oğulları hakkında yalanlar uyduruyordu.
كانت تخفي خجلها من سلوك ابنها الطويل بألقاء الاكاذيب

- İnsanlar bazen, iyilik için bazı şeyleri gizlerler. - Bir şeyleri gizlemek onları korumaz.
احيانا الناس يخفون اشياء لسبب جيد اخفاء الاشياء لا تحميهم ابد

Ayrıca dediklerine göre bütün bu olanlar, başka şeyleri gizlemek içinmiş.
يقال أيضا أن كل ذلك هو مجرد غطاء لأمور أخرى تحدث.

Eğer o tuzakları kurmaya vakti olduysa, mekanını gizlemek için de olmuştur.
وإذا تسنى له عمل تلك الفخاخ فسيمكنه أن يخفي مكان إقامته جيدًا

...aynı şu anda işlediği cinayetlerdeki barbarlığı gizlemek için çektiği acı gibi.
كما قامت بمجهود شديد للتغطية على وحشية جرائم القتل التى ترتكبها الان

Resimlerimi gömmeyi denedim tüm içtenliğimle onları gizlemek için.
حاولت دفن صور إلى التستر عليها مع التشتت مع محاولات الحب

Çoktan yükselmiş potasyum seviyesini gizlemek için mi?
أخفاء مستوى مرتفع مسبقاً من البوتاسيوم ؟

Böyle bir şeyi gizlemek gerçeği örtbas etmek için inanılmaz bir beceri gerektirmiştir.
لحفظ سر كهذا لابد من أنكم تمتعتم بقدره مذهله على تغطية الحقيقة

En azından artık gizlemek zorunda değilsin.
و على الأقل، ليس هناك داعٍ للإختباء بعد الآن

Saç naklinden oluşan yaraları gizlemek için. Ne olmuş yani?
إنها تغطي ندبة زرع الشعر لدي ماذا في ذلك؟

Evet. gizlemek için kendini bu kadar zorladığın şey bu.
نعم ، هذا هو الشئ الذي تحاول إخفاءه بشدة

O, gizlemek için elinden geleni çalışıyor ama yine de gerçekten çalkalanır.
هو يحاول بأقصى جهده أن يخفيه لكنه مازال خائفاً

Basit olarak: sanki birisi gerçeği gizlemek için onu köprüden atıp öldürdü.
ببساطة، يبدو كأنّه قد قُتل ثمّ رُمي من على الجسر لحجب الجريمة.