"gizlemeye" - Translation from Turkish to Arabic

    • إخفاء
        
    • اخفاء
        
    • لإخفاء
        
    • أخفاء
        
    • بإخفاء
        
    • للاختباء
        
    • تخفين
        
    • التغطية على
        
    • إخفائه
        
    • إخفائها
        
    • إخفائي
        
    Öyle görünüyor ki Philippe Deschamps bir anlaşmadan hortumlanan paraları gizlemeye çalışmış. Open Subtitles ولكن يبدو معين فيليب ديشان حاولت إخفاء الأموال تتسرب من صفقة واحدة.
    Yolunda gitmeyen evliliği ve hukuki sorunları, kendisini hâlini gizlemeye çalıştığı karanlık bir çıkmaza sürükledi. Open Subtitles زواجه الفاشل ومشاكله القانونية أوصلته إلى طريق مسدود يحاول إخفاء هويته دوماً
    Bir eşcinsel olarak öncelikle cinselliğinizi gizlemeye zorlanırsınız. Open Subtitles الشاذ جنسيًّا يحاول دائماً إخفاء شذوذه عن الغير
    Kullandığın oturum açma isimlerini ve şifreleri değiştirerek gizlemeye çalıştın. Open Subtitles حاولتِ اخفاء الامر بتغيير اسماء الدخول وكلمات السر التي استخدمتها
    Kanserin tedavisini bulmaya çalışan kimyagerler, kortizon kullanımını gizlemeye çalışan meslektaşlarından daha az para kazanırlar. Open Subtitles الكيميائيون الحيويون يجنون أموالاً أقل لإيجاد علاج للسرطان من زملائهم الذي يكافحون لإيجاد طرق لإخفاء تعاطي الستيرويد
    Ailem kamyon kazası süsüyle bunu gizlemeye çalıştı. Open Subtitles عائلتي حاولت أخفاء ذلك . بأختلاق حادثة الشاحنة
    Ya da, ekranda görünen bu tuhaf manzaranın tüm büyüsü, o an aslında yaptığımızın bir boku seyretmekte olduğumuzu bizden gizlemeye çalışan, ...aldatıcı bir görüntü müdür? Open Subtitles ألا يعمل سحر المشهد على شاشة العرض والإغراء المخادع على إخفاء الحقيقة
    Onlar yanlışlıkla birilerini öldürdüler ve bunu gizlemeye çalıştılar. Open Subtitles جميعهم قتلوا شخصاً ما بالخطأ وحاولوا إخفاء الأمر
    Kızlara kötü davranarak, bu budalalar eşcinsel eğilimlerini gizlemeye çalışıyorlar. Open Subtitles إظهار اللؤم للفتيات هو طريقة هؤلاء الحمقى في إخفاء حقيقة أنهم مرعوبون من إظهار شذوذهم الجنسي
    Yavaş bebeğim. Kocan burada. En azından hislerini gizlemeye çalış. Open Subtitles اهدأي يا عزيزتي ، زوجك هنا، على الأقل حاولي إخفاء مشاعرك نحوي.
    Fakat onu hazırlarken, acısını gizlemeye çalıştı, sorun çıkarmak istemiyor gibi davranıyordu. Open Subtitles لكن حينما ذهبتُ لمداواته، حاول إخفاء ألمه، تصرّف كما أنـّه لا يريد أنّ يمثـّل عبئاً.
    Fakat sen üzerindeki lekeleri takıntılı bir şekilde gizlemeye çalışırken, eminim ben çok eğleneceğim. Open Subtitles محاولا إخفاء تالولتك سأكون أحظى بالمرح بشيئي الأكيد
    ÇEK'ten beş-altı kez geldiler, ben hep durumumuzu gizlemeye çalıştım. Open Subtitles الشرطة لا بد أنّهم أتوا خمس إلى ستّةِ مرّات. حاولت إخفاء الأمر.
    Bizden gerçeği gizlemeye çalışıyorlar. Open Subtitles هذا هراء واضح إنهم يحاولون إخفاء الحقيقة
    Ödeme kayıtlarını, paravan şirketler ve güvenlik duvarlarıyla gizlemeye çalışmış ama kesinlikle o. Open Subtitles وحاول إخفاء تحويلاته خلف تمويلات أمنية ومجموعات دفاع لكنه هو
    Uzun süre sıradanlığımı gizlemeye çalıştım. Open Subtitles حسناً لقد قضيت كثير من الوقت فى اخفاء الاصل
    Bunu her kim yaptıysa, gizlemeye, öldürmek kadar vakit harcamamış. Open Subtitles أياً كان من فعل هذا ، فإنه بذل مجهوداً كبيراً لأجراء جريمة القتل ، أكثر منهِ لإخفاء جثمانهِ.
    Ailem kamyon kazası süsüyle bunu gizlemeye çalışmış muhtemelen dönüşlerinin ikisi hariç, bazı noktalar da saklı kalmıştı. Open Subtitles عائلتي حاولت أخفاء ذلك . بأختلاق حادثة الشاحنة ربما لم يظل الأمر خفياً حتى وقتاً . محدداً ، عاد أثنان منهم
    Operasyonun detaylarını öğrenmek için bilgi kaynağını gizlemeye söz vermiştim bir yolunu bulacaktım. Open Subtitles في مقابل تفاصيل عن العملية أبرمت إتفاقاً بإخفاء هوية مصدر المعلومات
    Artık gizlemeye gerek kalmamasının verdiği bir rahatlama. Open Subtitles الامر مريح نوعا ما عندما لا تضطر للاختباء بعدها
    Bunları benden gizlemek için mi, Lee Gyu Won? Senden gizlemeye çalışmadım, Dede. Open Subtitles ألهذا السبب تتأخرين في العودة، لأنكِ تخفين هذا عني يا لي كيو ون؟
    Haklısın! Cinayeti gizlemeye çalıştım ama onu ben öldürmedim. Open Subtitles حسـنا كنت اريد التغطية على جريمتها ولكن لم أقتله
    Buna bana verdin, çünkü gizlemeye çalışırken seni yakaladım. Open Subtitles لقد أعطيت هذا لي لأنني كشفتك و أنت تحاول إخفائه.
    Gözyaşlarına boğuldum, bunu ondan gizlemeye çalıştım ama anladı. TED انفجرت بالدموع التي لم أستطع التحكّم بها، حاولت إخفائها ولكنّه عرف ذلك.
    Cohaagen beni gizlemeye çalışıyorsa neden beni öldürmeye çalışıyorsun? Open Subtitles إن كان (كوهجين) يحاول إخفائي فلماذا تُحاولين قتلي؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more