Evet, bazı gizli belgeler bulduğumu sanmıştım. | Open Subtitles | لقد ظننت أني أكتشفت ملفات سرية ولكن تبين أنها |
Birkaç yıl önce bir dışişleri bakanlığı çalışanı Tahran'a gizli belgeler satmaya çalışırken yakalandı. | Open Subtitles | منذ عدة سنوات، تبين أن شخصاً في وزارة الخارجية يبيع ملفات سرية لطهران. |
Bunların hepsi, yüksek derecede gizli belgeler ama Hunt yine de ele geçirebilmiş. | Open Subtitles | هذه هي ملفات سرية للغاية وبعد كان هانت أي مشكلة جمعها. |
gizli belgeler çalmış birini Beyaz Saray'a çağırmak iyi olmayabilir. | Open Subtitles | أنا لست متأكد أن دعوة رجل سرق وثائق سرية إلى البيت الأبيض عبارة عن خيار |
Gerekli her yola girerek kontrolü ele geçirmeyi planladıklarına dair elimizde gizli belgeler var. | Open Subtitles | لقد رأينا وثائق سرية لخططهم... لإستعادة مسارات القوة بأية وسيلة ضرورية، |
Satılık bir şeyler. Çok gizli belgeler. | Open Subtitles | شيء للبيع ملفات سرية للغاية |