Cromwell'in ajanlarına göre henüz iki hafta önce Kardinal Pole gizli bir görev için Roma'dan ayrılmış. | Open Subtitles | وفقا لعملاء كرومويل قبل أسبوعين فقط ، قام الكاردينال نيبول بمغادرة روما في مهمة سرية |
Söyledim ya! Başkan için çok gizli bir görev üzerindeyim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك، أنا في مهمة سرية من أجل الرئيس |
Bu yasal ve gizli bir görev. Yardım eder misiniz lütfen? | Open Subtitles | هذهِ مهمة سرية حقيقية هل تساعديني من فضلك؟ |
Muhtemelen altı ay içinde senin için ölümcül hale gelecek gizli bir görev. | Open Subtitles | مهمة سرية ستثبت مصيرك فيها أعتقد تقريبا ستة شهور |
Eroinliyken gizli bir görev yapamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تفعل مهمة سرية على الهيروين. |
Kimsenin bilmemesi gereken gizli bir görev. | Open Subtitles | مهمة سرية يجب ألا يعلم أحد بشأنها |
gizli bir görev için daha mezun olmadan ayrılana kadar. | Open Subtitles | حتى سُحبت قبل تخرجها لصالح مهمة سرية |
Bu son derece gizli bir görev, Pete. | Open Subtitles | مهمة سرية وخاصة ,بيتي |
Hayır, bu gizli bir görev olmalı. | Open Subtitles | لا، يجب أن تكون مهمة سرية |
Sana çok gizli bir görev veriyorum. | Open Subtitles | عندي لك مهمة سرية جداً |
- Emre Bekman -- 1969 kışında seçkin bir Amerikan kuvvet birimi çok gizli bir görev için Güneydoğu Vietnam'a gönderildi. | Open Subtitles | ارسلت قوة خاصة من الجيش الأمريكي (في مهمة سرية في جنوب شرق (فيتنام |
Bu gizli bir görev. | Open Subtitles | هذه هي مهمة سرية. |
- Çünkü bu gizli bir görev. | Open Subtitles | لانها مهمة سرية |
gizli bir görev. | Open Subtitles | إنها مهمة سرية |
Bu gizli bir görev. | Open Subtitles | إنها مهمة سرية |