gizli göreve başlar başlamaz, benim kim olduğumu unuttun! | Open Subtitles | حالما تعمل متخفياً ، تتصرف وكأنك لا تعرفني |
O kadar uzun bir gizli göreve çıkmak evliliğini etkiler miydi sence? | Open Subtitles | هل تظن أن العمل متخفياً لفترة طويلة يؤثر على الزواج ؟ |
Biliyor musun, normal bir baba yurtdışında gizli göreve gidince kızına bir tişört getirir, bir insan değil. | Open Subtitles | حسنا.لكن تعلم الاب الطبيعي يذهب الى البلاد الاجنبية في مهمة سرية ويحضر لابنته تي شيرت وليس سجنا |
gizli göreve çıkıyoruz o zaman. Hoşuma gitti. | Open Subtitles | حسنا , انها مهمة سرية و سنتنكر فيها يعجبنى ذلك |
Bize kim olduğunu söyleyebilir umuduyla Geist'i gizli göreve yolladık. | Open Subtitles | لقد أرسلنا (غايست) للعمل مُتخفياً على أمل أنّ بإمكانه إخبارنا من كان. |
Beni laboratuvardan alıp eyaletin en eğlenceli okuluna gizli göreve mi göndereceksiniz? | Open Subtitles | تريدني ان اغادر المختبر للذهاب متخفي كطالب جامعي الى اكبر حفلة جامعيه في الولاية |
Ve bunun olamayacağını biliyorum çünkü Teddy'yle birliktesin ve ben gizli göreve gidiyorum, ayrıca işte böyle. | Open Subtitles | وأعلم أنه لايمكن هذا (لأنكِ مع (تيدي وسأذهب للتخفي وهذا ما هو الوضع عليه |
Yeni bir ülkeye gizli göreve gidiyordum. | Open Subtitles | كنت أعمل متخفياً فى دولة جديدة -لماذا أنت؟ |
Bir süredir gizli göreve çıkmamıştım. | Open Subtitles | انا لم أعمل متخفياً منذ فترة طويلة |
gizli göreve çıktığın günleri özlüyor musun? | Open Subtitles | هل أفتقدتَ يوماً أيام عملك متخفياً ؟ |
Ona gizli göreve gitmesini istemediğimi söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرته بعدم رغبتي بعمله متخفياً |
Dyson'la gizli göreve gittiğim için endişeleniyor musun? | Open Subtitles | هل أنت قلقة من ذهابي في مهمة سرية رفقة دايسون |
Ama onu gizli göreve yanımızda götürmek bunu test edecek yer gibi gözükmüyor. | Open Subtitles | لكن أخذه معنا في مهمة سرية لا يبدو صائباً |
Hepimizin bu dünyaya bir amaç uğruna geldiğimize inanıyorum, ve senin amacın da, Tom, kendi ailen içinde gizli göreve girmen, annenin ne planladıklarını öğrenmen, ve onu durdurman. | Open Subtitles | اؤمن أن كل شخص منّا على هذه الأرض له دور معين و أعتقد ان هذا دورك يا (توم) أن تذهب في مهمة سرية بين عائلتك |
Bize kim olduğunu söyleyebilir umuduyla Geist'i gizli göreve yolladık. | Open Subtitles | لقد أرسلنا (غايست) للعمل مُتخفياً على أمل أنّ بإمكانه إخبارنا من كان. |
Jeremy Geist'i gizli göreve gönderen F.B.I ve A.T.F.'in ortaklaşa yürüttüğü operasyonu yönetiyor. | Open Subtitles | إنّه يُدير فرقة العمل المُشتركة بين المباحث الفيدراليّة ووكالة مُكافحة التبغ والأسلحة الناريّة التي أرسلت (جيرمي غايست) للعمل مُتخفياً. |
Bir ajanı gizli göreve başlatmak hiç de öyle kısa sürede olmuyor. | Open Subtitles | سنستغرق وقتا طويلا لإدخال عميل متخفي |
Bu yüzden gizli göreve gönderdiler. | Open Subtitles | ولذلك أرسلوه كمباحث متخفي |
- Yeniden gizli göreve girmem gerek, Nelson. | Open Subtitles | أحتاج للرجوع مرة آخرى للتخفي يا (نيلسون). |
gizli göreve gittim yüzüğü çıkarmak zorundaydım. | Open Subtitles | لقد كنت متخفيا كا الأمر يتطلب خلع الخاتم لبضع الوقت لكنه معي |
Hani ajanlar çift olarak gizli göreve gidince yaptığı konuşma? | Open Subtitles | أنت تعلم، الخطاب الذي تلقيه عندما يذهب العملاء متخفين كزوج. |
Neden Los Angeles Polisi bunun için gizli göreve... | Open Subtitles | لماذا تقوم شرطة لوس أنجلوس بإدارة عملية سرية |