Grubun yarın Glasgow'daki konseri için sabırsızlanıyoruz. | Open Subtitles | نتطلع كثيرا إلى رؤيتهم غدا، ويعيش في غلاسكو. |
Onu Glasgow'daki eski bir malikanenin tavan arasında buldum. | Open Subtitles | بالتأكيد لا كيف حصلت عليها؟ - وجدتها في الغرفة العلوية بقصر قديم في غلاسكو حسنا |
Şu, Glasgow'daki, 87 sterlin borçlu olduğun terzi borcun vadesini benim konuğum olduğun için mi uzattı? | Open Subtitles | هذا الخيّاط في (غلاسكو) الذي تُدين إليه 87 جنيه, هل مدت تسديد هذا القرض لأنك كنت ضيفي؟ |
Birden bire Glasgow'daki en iğrenç adam onun için yeterince iyi değildi. | Open Subtitles | وفجأة أصبح أقبح رجل في (غلاسكو) غير مرضي لها. |
Glasgow'daki bir heykelin huncarca yıkılıp dökülmesi haberini yapıyoruz. | Open Subtitles | تخريب تمثال الحبيب في غلاسكو |