"goodwin'" - Translation from Turkish to Arabic

    • جودوين
        
    Goodwin, Loftus ile git sana söyledim bilmiyorum ne oldu? Open Subtitles جودوين اذهب لا تسالنى قلت لك لا اعلم ماذا حدث؟
    Tom Levitt'e John Goodwin'in geldiğini söyler misiniz? - Tabii. Open Subtitles هل بامكانك اخبار توم لافيت ان جون جودوين هنا?
    Güçlü değerlerle oluşmuş ve hayatını bir Goodwin' den bekleneceklere göre yaşadı. Open Subtitles جسّد قيم قوية وارتقى حقًا لمستوى القدرات التي يمكن أن يتوقعها أحد من أحد أفراد آل جودوين.
    Saul Goodwin. İlkokulda eşyalarını çaldığım Saul mu? Open Subtitles شاول جودوين شاول ، الطفل الذي كنت اسرق اشياءه في المدرسة الابتدائية
    bir dakika bu kapının dışarıya açılmadığını nereden bileceğiz burada kalmak istermisin Goodwin? Open Subtitles انتظر ثانية كيف نعرف ان هذا الباب لا يؤدى الى الخارج؟ هل تريد البقاء هنا جودوين
    Goodwin, gözleirni dört aç menzilin dışında kal tamam anlaşıldı Open Subtitles جودوين يجب ان يكون لدينا اعين عليهم ابقى متخفى انتهى علم
    Goodwin, doğu-batı sokağındasın beklemede kal Open Subtitles جودوين انهم فى الشوارع الشرق والغرب استعد
    4 yaşındaki Otto Goodwin etrafındakilerle iletişime geçme konusunda sıkıntı yaşıyor. Open Subtitles منذ أربع أعوام أوتو جودوين لا يستطيع التواصل مع العالم
    Ayrıca elimizde genç bir kadının, bir çalışanınızın Goodwin'in 8 Mart'ta Cincinnati'deki etkinlikte gönüllü kılığına girdiğini belirten yazılı ifadesi var. Open Subtitles أيضاً لدينا شهادة من امرأة شابة .. موظفة، تقول بأن جودوين تظاهر على أنه متطوع في الحملة في سينسيناتي في 8 مارس
    - Ben de alamam. Dr. Goodwin beni seminere götürecek. Open Subtitles وأنا أيضًا، فالدكتور جودوين سوف يأتي هنا لكي يأخذني لمحاضرة ما
    - Dr. Goodwin'in özel anahtarı vardı. Open Subtitles كلا، الدكتور جودوين كان معه مفتاح خاص ماذا؟
    Dr. Goodwin'in bana şifreyi bilmediğini söylediğine inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق أن الدكتور جودوين يقول لي أنه ليس معه الرقم السري
    Dr. Goodwin salıya kadar teyzesinin cenazesinden ayrılamayacak çünkü önce veterinere uğraması gerekiyor. Open Subtitles دكتور جودوين لن يسافر لكي يحضر جنازة عمته حتى يوم الثلاثاء لأنه سيذهب للطبيب البيطري أولًا
    Ekipmanları her uzattığımda Dr. Goodwin'in "Hayır, bu değil. Open Subtitles كنت أحاول مناولة الأدوات وكل ما كنت أسمع الدكتور جودوين يقوله هو
    Başkomiser Raydor, komiser beyler, bu Ajan Goodwin. Open Subtitles إنها مساحة كبيرة أيتها النقيب، أيها الملازم "هذا هو العميل "جودوين
    Bu kişinin, ekibin beyni ve Goodwin'leri iyi tanıyan biri olduğunu fark ettik. Open Subtitles توقعنا أنّ ذلك الشخص هُو العقل المُدبّر، وهُو شخص يعرف آل (جودوين) جيّداً،
    Seni bu akşam resmen Chloe Goodwin partisine davet ediyorum. Open Subtitles أدعوك رسميًا لحفل كلوي جودوين الليلة.
    Goodwin evinde beleş bira! Open Subtitles بيرة مجانًا للجميع بمنزل آل جودوين.
    Sadece başlık Bay Goodwin'in iddialarının ne kadar asılsız olduğunu kanıtlatacak. Open Subtitles وأعتقد أنه سوف يوضح فقط سخافة إدعاءات السيد "جودوين"
    Sharon Goodwin, Dr. Will Halstead. Open Subtitles هذا هو الطبيبُ "ويل هالستيد" يا "شارون جودوين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more