İsimleri artık tanıdık gelmeye başladı: James Foley, Steven Sotloff, David Haines, Alan Henning, Peter Kassig, Haruna Yukawa, Kenji Goto Jogo. | TED | وقد أضحت أسماؤهم مشهورةً ومألوفة: جيمس فولي، وستيفن سوتلوف، وديفيد هانيس، وآلان هينينغ، وبيتير كاسيغ وهارونا يوكاوا وكينجي غوتو جوغو. |
Herneyse, Bay Goto'yu gerçekten satılık birşeyler gösterene kadar oyalamam lazım. | Open Subtitles | على كلِ، يجب أن أماطل السيد (غوتو) حتى يكون لديّ شيء أريه إياه.. ويكون معروض للبيع حقًا |
Bu esnada Goto'nun çocukları Reza'yı kulüplere ve partilere götürüyor. | Open Subtitles | في هذه الأثناء, (غوتو) تأخذ (رضا) للنادي لكي يحتفل |
Bay Goto seni arıyor. | Open Subtitles | السّيد جوتو يَبْحثُ عنك |
Köyümüze, Goto'ya gelmenizi rica ediyoruz. | Open Subtitles | نسألكما أن تأتيا معنا إلى قريتنا. إلى (جوتو). |
Sadece Goto'dan değil, Hristiyanlar dağları aşıp diğer köylerden de gelmişti. | Open Subtitles | ليس من (جوتو)، فقط لأجل المسيحيين الذين شقوا طرقهم، خلال الجبال، من القرى الآخرى. |
Goto'nun mıntıkasını ele geçirdikten sonra, özgürce, kimseye ödeme yapmadan kullanabileceğim küçük bir parça istiyorum sadece. | Open Subtitles | عندما نستولي على مقاطعة عائلة (غوتو) أريد فقط قطعة صغيرة بإمكاني استعمالها بالمجان بدون أن أدفع شيئًا |
Eğer babamın adamlarını, Goto'larla savaşa göndermesini bekliyorsan bu birkaç neferin ölümünden daha fazlasını gerektirecektir. | Open Subtitles | لو اعتقدت أن والدي سيضع رجاله في حرب مع عائلة (غوتو) سيكلف ذلك أكثر من مقتل مجموعة من جنود راجلة |
Sadece Goto'lar değil hem de. Hatta Çinliler bile başını istiyordu. | Open Subtitles | ليس فقط (غوتو) حتى الصينيين يريدونه ميتًا |
Bay Goto özürlerimi sunuyorum. | Open Subtitles | سيد غوتو اعتذاراتي. |
"Goto" ailesi bağlantılar kurmaya başlıyor. | Open Subtitles | عائلة (غوتو) بدأوا ببعض الاتصالات |
Eka, Goto'lar için bir barış paketi hazırla. | Open Subtitles | (ايكا) جهز ظرف السلام لـ (غوتو) |
Hiroshi Goto'ya merhaba de. | Open Subtitles | رحب بـ(هيروشي غوتو) ) |
Goto'da geçirdiğim altı gün ve Kichijiro'nun inancının yenilenmesi bana hayatımın kıymetini dünyanın sonunda yer alan bu ülkedeki insanlara gerçekten faydalı olabileceğimi hissettirdi. | Open Subtitles | تلك الأيام الست في (جوتو) وتجديد إيمان (كيتشيجيرو) جعلني أشعر أن لحياتي قيمة. |
Şunu bilmelisin ki Ikitsuki ve Goto adalarında... | Open Subtitles | يجب أن تعرف أنّه على جزر (إكتيكي) و(جوتو). |
- Goto'da rahibe ihtiyaç var. | Open Subtitles | - أنهم يريدو كهنة في (جوتو). |
Goto'nun insanlarını tanımıyorum. | Open Subtitles | أن لا أعرف الناس في (جوتو)، |
Diğer bir dua Goto'da cevap buldu. | Open Subtitles | صلاة أخرى أستجيبت في (جوتو). |
Goto'da tam anlamıyla şaşkına dönmüştüm. | Open Subtitles | في (جوتو) غمرتني عاطفتهم. |
Goto'ya gelirler, ararlar. | Open Subtitles | سيأتون إلى (جوتو)، سيبحثون. |