Graysonlar gibi arkadaşları olduğu sürece Kingsly günün birinde muhtemelen başkan olacak." | Open Subtitles | "في وجود أصدقاء بمكانة آل (غرايسن) "قد يصبح (كينغزلي) رئيساً في يوم ما." |
Senin Graysonlar için daha büyük, daha kötü planların olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لا أدري ظننت أن لديك خطط أوسع وأقبح لآل (غرايسن) |
Elbette Graysonlar en son bir araya geldiğinde olanlardan sonra kimsenin beni özleyeceğini sanmam. | Open Subtitles | بالتأكيد بعد آخر تجمع لآل (غرايسن)، لا أظن أن أحداً سيفتقدني. |
Graysonlar hızlı bir karar verip onu taburcu ettirdiler. | Open Subtitles | لقد قام آل "غرايسون" بقرار مفاجيء وقاموا بتسريحها من المستشفى. |
Graysonlar yaşadığını öğrenince, panikleyecekler. | Open Subtitles | بمجرد أن يكتشف آل "غرايسون" أنها على قيد الحياة، فسيصابون ... بالذعر |
Bayanlar ve baylar, karşınızda Uçan Graysonlar! | Open Subtitles | سيداتي، سادتي أقدم لكم "آل (غرايسون) الطائرين" |
Elbette, Aiden, bunu herkesten iyi sen bilirsin Graysonlar tümüyle iflas etmiş durumdalar. | Open Subtitles | فبكلّ تأكيد أنتَ يا (إيدن) من بين كلّ الناس عليكَ أن تعلم أنّ آلـ(غريسون) مفلسون |
Graysonlar böyle anlarda kenetlenme eğilimindedir. | Open Subtitles | يميل آلـ(غريسون) للانغلاق على أنفسهم في لحظات كهذه |
Graysonlar bir şekilde Amanda'nın suçu Daniel'in üzerine yıktığı şeklinde bir teori üzerinde uğraşıyorlar. | Open Subtitles | يسعى آل (غرايسن) لإثبات نظرية أن (أماندا) بطريقة ما قد خططت لتوريط (دانيال). |
Graysonlar Tyler Barrol öldürüldükten kısa zaman sonra seni plajda gördüğünü söyleyen 2 görgü tanığı olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | يزعم آل (غرايسن) أن لديهم شاهدان يؤكدان وجودك عند الشاطئ بُعيد مقتل (تايلر بارول). |
Graysonlar Tyler Barrol öldürüldükten kısa zaman sonra seni plajda gördüğünü söyleyen 2 görgü tanığı olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | يزعم آل (غرايسن) أن لديهم شاهدان يؤكدان وجودك عند الشاطئ بُعيد مقتل (تايلر بارول). |
En azından elimizden geldiğince onu Graysonlar'dan uzakta tutmayı başardık. | Open Subtitles | على الأقل استطعنا إبعاده عن متناول آل (غرايسن) لأطول فترة ممكنة. |
Jack ortalıkta göründüğü anda Graysonlar cinayeti onun üzerine yıkmaya çalışır. | Open Subtitles | ما أن يظهر (جاك)، سيحاول آل (غرايسن) تلفيق الجريمة له. |
Bütün Graysonlar ukala bir piç... | Open Subtitles | آل (غرايسون) عبارة عن مجموعة أغبياء متعجرفين |
Graysonlar Lloydlar'la anlaşamaz. Yıllardır böyledir bu. | Open Subtitles | آل (غرايسون) لا يتفقون مع آل (لويدز) وعلى هذا الحال منذ سنوات |
Graysonlar benden her şeyimi aldılar. | Open Subtitles | آل (غرايسون) سلبوا مني كل شيء |
Tabii olayı derhal sonuçlandırdıkları için de, Graysonlar yetkili mercilere destek olmaktan mutluluk duyacak. | Open Subtitles | وفي ردّ فعل سريع منهم، فإنّ آلـ(غريسون) يفخرون بدعم السّلطات |
Graysonlar bu işin arkasında. Bunu ödeyecekler. | Open Subtitles | آلـ(غريسون) هم من يقفون خلف هذا وسيدفعون الثّمن |