"grissom'" - Translation from Turkish to Arabic

    • جريسوم
        
    • وجريسوم
        
    • أنا اجيب
        
    Grissom'ın adamlarını idare ediyor. Onun hakkında bilgiye ihtiyacım var. Open Subtitles انه أحد رجال جريسوم المنفذون احتاج الى أية معلومات عنه
    Grissom'ın adamlarını idare ediyor. Onun hakkında bilgiye ihtiyacım var. Open Subtitles انه أحد رجال جريسوم المنفذون احتاج الى أية معلومات عنه
    Doctor Grissom, eşi görülmemiş bir başarıyla, hepsini tedavi etti. Open Subtitles الدكتور جريسوم عالجهم كلّ بنسبة نجاح لم يسبق لها مثيل.
    Grissom'u mahkemeye çıkartırsanız korkuları geçecektir. Open Subtitles لن يكونون خائفين عندما تزج جريسوم في قاعة المحكمة
    Polis zanlısı Augustus Cole, Willig ve Grissom cinayetlerinin arkasındaki kişi olabilir. Open Subtitles تتوقّع الشرطة أوغسطس كول قد يكون وراء جرائم قتل ويليج وجريسوم.
    Grissom'a hesap veririm, psikopatlara değil. Open Subtitles أنا اجيب لجريسوم، وليس للمخابيل
    O şeytan adam hakkında söylenenlerin çoğu doğruydu Patron Grissom. Open Subtitles بعضها كان صحيحا تحت ذلك الشرير بوس جريسوم
    Grissom'u mahkemeye çıkartırsanız, korkuları geçecektir. Open Subtitles لن يكونون خائفين عندما تزج جريسوم في قاعة المحكمة
    O şeytan adam hakkında söylenenlerin çoğu doğruydu Patron Grissom. Open Subtitles بعضها كان صحيحا تحت ذلك الشرير بوس جريسوم
    Grissom'un ölümünün nedenlerini daha yakından incelemek istiyorum. Open Subtitles أعتقد الذي إحاطة الظروف نظرة حكم إعدام جريسوم الأقرب.
    Doctor Grissom'ın alfa dalgası analizleri standardı belirledi. Open Subtitles تحليل موجة ألفا الدكتور جريسوم عرّف المعيار.
    Grissom, Parris Adası'nda, uykuya olan ihtiyacı azaltma üzerine mi deneyler gerçekleştiriyordu? Open Subtitles جريسوم كانت تجري حرمان نوم تجارب على جزيرة باريس.
    Willig ve Dr. Grissom'ın anormal otopsi sonuçlarını da açıklamıyor. Open Subtitles أو نتائج تشريح الجثة الشاذة على ويليج والدّكتور جريسوم.
    Grissom'un kliniğinde, bir insanın korteksine elektrik verildiğine neler olduğunu öğrendim. Open Subtitles تعلّمت في عيادة جريسوم الذي يحدث إلى لحاء الشخص... ... عندماتحفّزهبالكهرباء.
    Sana garanti ederim, Rahip Grissom neye karşı olduğunu anlayacaktır. Open Subtitles كي أطمأنك فإن الأب جريسوم يفهم ما أنت بصدده
    Bunlar da Adli Tıp'tan Gil Grissom ve Nick Stokes. Open Subtitles هذا جِل جريسوم ونيك يَذكي مختبرِ الجريمةَ.
    Bu, yaşlı Grissom'un sıralama cetvelinde iyi görünecek. Open Subtitles حَسناً، الذي سَيَبْدو في حالة جيّدة على متر نقطةِ جريسوم القديم.
    Grissom koridorun aşağısında, sağdaki ilk kapı. Open Subtitles جريسوم أسفل القاعةِ، الباب الأول على حقِّكَ.
    O fotoğrafları Grissom'a verdiğinden emin ol. Open Subtitles المليمتر. أوه، يَتأكّدُ بأنّك تُصبحُ تلك الصورِ إلى جريسوم.
    Yani Grissom'la iyi bir cinsel hayatınız yok demiyorum, şey... Open Subtitles إلى نشيطِ التَحْفيز الثقافي. لَيسَ... لقَول ذلك أنت وجريسوم لا...
    Grissom'a hesap veririm, psikopatlara değil. Open Subtitles أنا اجيب لجريسوم، وليس للمخابيل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more