Saminu bana, çoğu kez bombalama ve adam kaçırma olaylarında kaçış sürücüleri olarak hareket eden isyancı gruplara katıldıklarını söyledi. | TED | سامينو أخبرني بأنهم انضموا لمجموعات ثورية، يعملون عادةً كسائقين في عمليات التفجير والخطف |
Dağlardaki görevlerini ifa etmek için küçük gruplara ayrılacaklar. | Open Subtitles | سيتفرقون لمجموعات صغيرة حول الجبال لمتابعة مهامهم |
Gün boyunca, yarasalar farklı kutularda farklı gruplara ayrılarak tünüyorlar | TED | خلال النهار، تجثم الخفافيش في عدد من المجموعات الجزئية في صناديق مختلفة. |
Bu gruplara gücünü arttırmasına izin veriyor. onların fonlarını arttıryor, daha iyi iş ve kendi şubelerini kurma izni. | TED | فهم يسمحون لهذه المجموعات بزيادة قوتها، و رأسمالها، لتجنيد أفضل وبناء علامتهم التجارية. |
İten etkenler temel olarak sizi radikalleşme sürecine, şiddet yanlısı aşırı gruplara katılmaya açık hâle getiren şeylerdir. | TED | وعوامل الدفع هي ما تجعلكم عرضة للتحول إلى التطرف، والانضمام إلى الجماعات المتطرفة العنيفة. |
Belki de herkesi gruplara ayırmanın yerine, kucak açmanın zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | ربما حان الوقت للبدء بإحتضان الجميع بدلا من تقسيمهم إلى مجموعات |
Lütfen, hortum, diş ve kuyruk boyuna göre gruplara ayrılın. | Open Subtitles | رجاءً قسّمْ إلى المجموعاتِ مستند على حجمِ الصَندوقِ، الناب، وذيل. |
Bunlar Aşırı Sağ, neo Nazi gruplardan radikal İslamcı ve terörist gruplara kadar hepsinde benzer. | TED | وهذا يشبه كثيرًا جماعات اليمين المتطرف والنازية الجديدة، وصولًا إلى الإسلاميين المتطرفين والجماعات الإرهابية. |
İyi geceler beyler. İkili üçlü gruplara ayrılın, nerede buluşacağımızı biliyorsunuz. | Open Subtitles | . تفرقوا , إلى مجموعتين و ثلاثة مجموعات . تعلموا أين نجتمع |
Bunu aile ahlâkından sorumlu gruplara bırakacağım. | Open Subtitles | وانا ماكان يجدر بي تهديد برنامجك سأدع هذا لمجموعات اللياقة الابوية |
Bence plan bizi gittikçe daha da küçük gruplara bölmek. | Open Subtitles | اعتقد بأن الخطه أن تفرعنا لمجموعات أصغر, وأصغر |
Şafak sökünce kaç kişi olduğumuzu belli etmemek için küçük gruplara ayrılalım. | Open Subtitles | عند الفجر, سننقسم لمجموعات أصغر لنخفي أعدادنا |
Burada 99 mahkumumuz var. Küçük, daha idare edilebilir gruplara böldük. | Open Subtitles | لدينا 99 سجينًا هنا، قسمناهم لمجموعات صغيرة وسهلة الإنقياد |
Ulusal sınırların dışına giden fakat hâlâ belirli otoriteleri temsil eden diğer gruplara bakıyoruz. | TED | وننظر إلى المجموعات الأخرى التي تشكلت للخروج من نطاق الوطنية ولكنها لا تزال تمثل سلطاتٍ هامه. |
Bu yüzden yerel gruplara, toplumsal kurumlara ve hatta Ohio Devlet Üniversitesi'ne ulaşmaya başladık. | TED | لذا فقد بأنا بالتواصل مع المجموعات المحلية والوكالات المجتمعية وحتى جامعة ولاية أوهايو. |
İnternet, tarihte hem sosyal gruplara, hem de iletişime aynı anda imkan sağlayan ilk mecra. | TED | التي تدعم المجموعات ببساطة والحورات في نفس الوقت بينما الهاتف أعطانا الحوار من فرد لفرد |
11 Eylül'den bu yana FBI terorist gruplara giden finanssalları kesmeye çalışıyor. | Open Subtitles | حسنا، منذ أحداث 11 سبتمبر، حاول مكتب التحقيقات الفيديرالية حجز الأصول النقدية عن الجماعات الإرهابية |
Sana daha fazla katılamazdım. Böyle gruplara dayanamam. | Open Subtitles | لا أتفق معك كثيراً لا يمكن إيقاف تلك الجماعات |
Agile geliştirmede, çalışanlar küçük gruplara ayrılıyor ve çok kısa zaman dilimlerinde işlerini yapıyorlar. | TED | في هذا البرنامج، يقسَم العمال إلى مجموعات صغيرة و ينجزون أشياء، في فترات قصيرة جداً من الزمن. |
İngiltere Kilisesi bunun bir "kıyamet alameti"olduğunu bildirerek diğer aşırı dini gruplara katıldı. | Open Subtitles | الكنيسة الإنجليزية' إنضمّتْ إلى المجموعاتِ الدينيةِ المتطرّفةِ الأخرى في إعْلان هذا' " إشارة إيحاء قادم". |
İmplant karşıtı gruplara girmiş olabilir mi? | Open Subtitles | أتعتقد أنه يمكن أن يتورط مع جماعات محاربة الشريحة؟ |
Izin verilen gıdalar gruplara ayrılmıştır - | Open Subtitles | على أنّ الأطعمة الحلال تنقسم إلى مجموعتين |
Emin değilim. Chase buraya geldiğimizde herkesi gruplara ayırdı. | Open Subtitles | لستُ موقنًا، فرّقنا (تشايس) لمجموعتين حين وصلنا إلى هنا. |
Ordu ve sanayi tarafından finanse edilen, ve sağcı kesim tarafından desteklenen parti bütün savaş karşıtı gruplara karşı acımasız propoganda saldırıları başlattı. | Open Subtitles | مُموّلاً من الصناعة والجيش ومُدعماً بالجناح اليمينى أطلق هجمات الدعاية الوحشية ضدّ كلّ الفئات المُعادية للحرب |
Nelson bir tedavi eylemcisi olmaya ve diğer gruplara katılmaya karar verdi. | TED | فقرر نيلسون أن يصبح ناشطا في مجال العلاج وإنضم الى مجموعات أخرى في هذا المجال |