"gurur duyuyorum" - Translation from Turkish to Arabic

• أنا فخور
• أنا فخورة
• انا فخور
• أنا فخورٌ
• انا فخورة
• أَنا فخور
• وأنا فخور
• أنا فخورةٌ
• فخور بك
• أفتخر
• أفخر
• وأنا فخورة
• فخور جدا
• فخورة بك
• فخورة جداً

- Konuşmak manasındaysa, evet. - Seninle gurur duyuyorum, oğlum.
بطريقة ما نعم لقد فعلت أنا فخور بك يا إبني

Evlat, seninle gurur duyuyorum. Bay başkan! Bay Başkan yardımcısı.
ولد , أنا فخور بك سيدي ألرئيس سيدي نائب ألرئيس

Seninle gurur duyuyorum, Joey. Seks partnerim bir yıldız olacak.
أنا فخور بيك أوى يا جوى شريكى الجنسى هيبقى نجم

Sen bu kadar büyük bir çocuk, seninle gurur duyuyorum vardır.
. يا لك من ولد كبير ، أنا فخورة بك للغاية

Ama ben oldukça sıkıcı biriyim ve bununla gurur duyuyorum.
و لكنني شخصياً مملة للغاية و أنا فخورة جداً بذلك

Consolata gibi yaklaşık 400 bin çiftçiye ulaştığımızı söylemekten gurur duyuyorum.
اليوم، انا فخور بأننا نساعد ربعمائة ألف مزارع مثل كونسولاتا.

Öyle gurur duyuyorum ki bu insan beni anlamak için zamanını harcadı.
أنا فخور جداً, أن هذا الرجل وجد أن الأمر يستحق أن يعرفني

Biliyorum ben bir kişiyim. Ülkem için savaştım ve bununla gurur duyuyorum.
أعرف أنني رجل، أنا قاتلت من أجل بلادي و أنا فخور بذلك

Bak, zor bir yolu aştın. Dostum olmandan gurur duyuyorum.
اسمع، قطعت شوطاً كبيراً و أنا فخور لأقول أنك صديقي

Bloom kardeşlerin hayatında bir dipnot olduğum için çok gurur duyuyorum.
أنا فخور جداً بأن اكون مُجرد حاشية في حياة الإخوة بلوم

Seninle gurur duyuyorum, Kurt. Kimin bildiği umurumda bile değil.
أنا فخور بك كورت لا تفكر في من يعرف الأمر

Eşcinsel bir erkeğin hetero bir erkekle arkadaş olmasından gurur duyuyorum.
أنا فخور أن الشاب المثلي ميول لديه صداقة مع الشاب المستقيم.

Seninle gurur duyuyorum kardeşim. İkimiz de karanlığın sınırlarından döndük.
أنا فخورة بك يا أختاه، عادت كلتانا من عالم الهلاك

Genç Müslüman bir kadın olarak, inancımla çok gurur duyuyorum.
كامرأة مسلمة شابة ، أنا فخورة جدًا بديني.

Benim için dövüştün. Bunun için gurur duyuyorum ve minnettarım.
أنا فخورة بإستعدادك للقتال من أجلي وأشعر بالإمتنان

Kendimle gurur duyuyorum cunku herhalde Amerika'da bir Yehova Sahidi'nden daha uzun sure Incil'den bahsedebilen tek insan benim.
انا فخور جدا لأني اعتقد ا اني الشخص الوحيد في امريكا الذي تكلم عن الإنجيل في حضرة جيهوفا

Dürüst olayım. Ben İsrail taraftarıyım ve bununla gurur duyuyorum.
لأكونَ صريحاً ؛ أنا مؤيد لإسرائيل و أنا فخورٌ بذلك

Alışılmışın ve Manhattan'ın dışında düşündüğün için seninle gurur duyuyorum.
انا فخورة جداً بك لتفكيرك خارج الصندوق و خارج منهاتن

Mahoney, yaptığın işten gurur duyuyorum.
ماهوني، أَنا فخور جداً بالشغلِ الي عَملتَة.

Flash olduğundan beri olgunlaşmanı izledim. Olduğun kişiyle çok gurur duyuyorum.
لقد شاهدتك تنضج منذ أصبحت البرق وأنا فخور جداً بذلك الرجل

Evet gördüm. Fen dersi notunu yükselttiği için onunla gurur duyuyorum.
أجل، و أنا فخورةٌ جداً بالعلامة التي أحرزها في مادة العلوم

Ama bugün, bir kadın lider olarak tanınmakla gurur duyuyorum.
لكن اليوم، أفتخر كوني معروفة بامرأة قيادية

Çocuklarım Pollitt kanı taşıyor, bundan gurur duyuyorum.
انهم جميعا بوليتس اننى أفخر ان اقول ، الجميع

Ve sonunda lastik geri dönüştüren bir şirket kurup yönetmeye başladım. Yaptığımız işle gerçekten gurur duyuyorum.
لذا أسست شركة لإعادة تدوير الإطارات وامتلكتها وشغلتها، وأنا فخورة للغاية بما حققناه.

Bunun zor olduğunu biliyorum, ve seninle çok gurur duyuyorum.
أعرف أن هذا كان صعباً عليكِ لكنني فخورة جداً بكِ