| Doğal olarak onun grubumuzun bir üyesi olmasından son derece gurur duyuyoruz. | Open Subtitles | طبيعيا، نحن فخورون جدا أن يكون عندهها ك عضو مجموعتنا. |
| Sevgili profesör, sizinle çok gurur duyuyoruz. Umarım siz de aynı gururu yaşıyorsunuzdur. | Open Subtitles | أستاذنا العظيم، نحن فخورون بك جداً ينبغي أن تكون فخوراً بعملك أيضاً |
| Thomas'la gurur duyuyoruz. | Open Subtitles | نحن فخورون جداً بإبننا توماس ووالده لديه طريقة مميزة معه |
| Yolanda, kat ettiğin mesafe ile gurur duyuyoruz. | Open Subtitles | يولندا نحن فخورين جدا بعملك معانا فى الجروب |
| Bu kadar Bayan Smith.Sağ ol denizci. Askerlerimizle gurur duyuyoruz. | Open Subtitles | انتهينا يا آنسة سميث ، شكراً أيها البحار ، نحن نفتخر بأولادنا |
| Evet, onunla gurur duyuyoruz. Harika bir kız. Büyük bir engeli aştı. | Open Subtitles | إننا فخورون بها، إنها رائعة، لقد تغلبت على محنة عظيمة |
| - Onunla gurur duyuyoruz. - Dilini tut. | Open Subtitles | نحن فخورون بضم صوته لنا كواحد من افراد الشعب سكري تمك يا بغيضة |
| O korkunç adamın hapse girmesini sağladığın için için seninle gurur duyuyoruz, Chris. | Open Subtitles | نحن فخورون بك يا كريس لوضعك ذاك الرجل الفضيع بالسجن |
| Doktor olduğun için hepimiz gurur duyuyoruz ama bu benim şu an yaptığım şeyde | Open Subtitles | نحن فخورون لأنك أصبحت طبيباً، لكن فقط لأنني لم أحقق ما وصلت أنت إليه |
| Lorraine, hepimiz seninle gurur duyuyoruz başını dik tutup, dağa tırmanır gibi amacına ilerlediğin için. | Open Subtitles | لورين، نحن فخورون بك جداً بسبب حفاظك على فرحتك و النجاح في التحدي |
| Bu yıl ailemize katılan yeni bir üyemize hoş geldin demekten gurur duyuyoruz. | Open Subtitles | هذه السنة، نحن فخورون جدا بوجود عضو جديد إنظم لفريقنا .حسنا. |
| Hepimiz sizlerle gurur duyuyoruz tüm askerlerle. | Open Subtitles | نحن فخورون للغاية بك فخورون بكم أيها الجنود |
| ve gösterdiği gelişmeden gurur duyuyoruz. | Open Subtitles | و نحن فخورين حقا بهذا التقدم الذي يقدمه الفتى |
| Biz Brickhouse'da gelenek ve başarılarımızla gurur duyuyoruz. | Open Subtitles | ها في مدرس بيركهاوس نفتخر بالتقاليد والأداء |
| "Tüm dünyaya gelişmiş asker programımızı açıklamaktan gurur duyuyoruz." | Open Subtitles | إننا فخورون بأن نعلن عن وجود برنامج تطوير الجنود هذا للعالم أجمع |
| Hepimiz seninle oynadığın ikici sayfalara düşme oyunun küçük bir bölümüyle çok gurur duyuyoruz. | Open Subtitles | جميعنا فخورون بك جدا للدور الصغير الذي اديته في انزال الصفحات البيضاء |
| Kendi programlarımızı ürettik ve çoğalttık ve kendimizle çok gurur duyuyoruz. | TED | كتبنا الاشياء الخاصة بنا, كررناها ونحن فخورون جداً بأنفسنا |
| Biz, sorunlu kızları sağlıklı, bayanlara döndürmekle gurur duyuyoruz. | Open Subtitles | كما تعلمين نحن نفخر بأنفسنا أننا نهتم بمشاكل بناتنا ونحلها لهم |
| Sunil, ekibinle birlikte başardığın görevden gurur duyuyoruz. | Open Subtitles | سونيل ، كلنا فخورين بك و بنجاحك أنت ووحدتك في تنفيذ المهمة |
| Joey, seninle gurur duyuyoruz. | Open Subtitles | حسنا، جوي، ونحن جميعا فخور جدا لك. |
| Annem ve ben, mecliste sizler için savaşan adamı takdim etmekten gurur duyuyoruz. | Open Subtitles | أنا وأمي فخورتان بتقديم رجل قاتل من أجلكم في الكونغرس |
| Seninle gurur duyuyoruz, evlât. | Open Subtitles | هذا هو المتخرج أنا فخور بك بني |