Gyeongseong'a daha yeni geldiğini işittim. | Open Subtitles | هناك أنباء بأنها وصلت للتّو إلى جيونغسيونغ. |
Bombanın Gyeongseong'a ulaşmasına engel olmalıyız. | Open Subtitles | يجب علينا منع وصول المتفجرات إلى جيونغسيونغ. |
Tek yapmamız gereken sağ salim Gyeongseong'a varmak. | Open Subtitles | نُريد فقط أن نصل بأمان إلى جيونغسيونغ,هذا كل شيء. |
Amacımız, elimizdeki patlayıcıları güvenli bir şekilde Gyeongseong'a ulaştırmak. | Open Subtitles | هدفنا هو جلب هذه المتفجرات إلى جيونغسيونغ بأمان. |
Yolda beklenmeyen bir durumla karşılaşsak bile bu kutunun muhakkak surette Gyeongseong'a ulaştırılması gerekiyor. | Open Subtitles | حتى إذا واجهنا أي أحداث غير متوقعة في طريقنا، هذا الصندوق يجب أن يصل بأمان إلى جيونغسيونغ مهما حدث. |
- Ekiple birlikte Gyeongseong'a gidenlerden biri. | Open Subtitles | إنهُ عضوًا من داخل المجموعة الذين يسافرون معًا إلى جيونغسيونغ. |
Zaten adamları yakalasak bile Gyeongseong'a kadar beklemek zorundayız. | Open Subtitles | في النهاية, يجب علينا أن ننتظر حتى نصل إلى جيونغسيونغ إذا وجدناهم. |
Ağabey, izin verin de sağ salim Gyeongseong'a varalım. | Open Subtitles | أخي، ساعدنا بالوصول إلى جيونغسيونغ بأمان، حسنًا؟ |
Gyeongseong'a vardıktan sonra seni daha da tanımam. | Open Subtitles | عندما نصل إلى جيونغسيونغ, فأنا لا أعرفك. |
Kim Jang Ok'un ardından Korkusuzların çekirdek kadrosu Gyeongseong'a sızıyor. | Open Subtitles | الذين وصلوا مؤخرًا إلى جيونغسيونغ. |