Bu süre içinde, hücremin arkasındaki tüm hapishaneyi dolaşan eski buhar borularının olduğu bölüme girmeyi başardım. | Open Subtitles | في هذا الوقت نجحت في الخروج من زنزانتي و داخل خط المواسير في السجن |
Dinle, hücremin dışında bir karahindibanın büyüdüğünü gördüm. | Open Subtitles | إسمعي، خارج زنزانتي رأيت زهرة هندباء تنمو |
Biliyorsun, seni asla benim hücremin yanına koymazlardı, eğer konuşmamızı dinlemek istemeselerdi. | Open Subtitles | تعرفين بأنهم لن يضعونكِ في زنزانة قريبة من زنزانتي مالم يكونوا راغبين بسماع محادثتنا |
Bu geçen gün, hücremin kapısını açıp bana tımarhaneyi terkedebileceğimi söyleyen adamdı. | Open Subtitles | باب زنزانتي في الأمس وأخبرني أن بإمكاني ترك الملجأ |
O hücremin dışarı çıkmama izin vermedi. I topuk taşı size geri koymak için söz kadar. | Open Subtitles | ما أخرجني من زنزانتي حتّى وعدته بإعادتك لحجر الجحيم. |
hücremin kapısına uzandım ve açıktı. | Open Subtitles | دنوت مِنْ باب زنزانتي وإذ به كان مفتوحاً |
Odalarımızda hapisisiz. hücremin manzarası da bu. | Open Subtitles | هذا هو المنظر من زنزانتي |
- hücremin duvarını yıkıyorlar. | Open Subtitles | -إنهم يهدمون جدار زنزانتي |