"hükûmetinin" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحكومة
        
    • حكومته
        
    Aslında, turist akını duvarı bozmaya ve Çin hükûmetinin koruma girişimleri başlatmasına neden oldu. TED في الواقع تدفق السياح قد تسبب في تدهور الجدار، مما قاد الحكومة الصينية بإطلاق مبادرات للحفاظ عليها.
    Amerikan hükûmetinin fazladan 30.000 küsur asker göndermesi gerekir. Open Subtitles فستضطر الحكومة الأمريكية إلى إرسال 30 ألف جندي إضافي تقريباً
    ABD hükûmetinin isteğiyle bu DNA dizilimini indirdik ve 12 saatten kısa bir zaman içinde BioXp'de yazdırdık. TED وبطلب من الحكومة الأمريكية قمنا بتنزيل سلسلة الحمض النووي وفي أقل من إثني عشرة ساعة، قمنا بطباعتها بواسطة BioXp.
    Faisal'ın bize hükûmetinin Suriye ve IŞİD konusunda ne yapacağını söylemesine ihtiyacımız var, değil mi? Open Subtitles نحتاجُ أن يخبرنا فيصل ماذا ستفعل حكومته بشأن "سوريا"، والدولة الإسلامية في ليبيا
    Faisal'ın Iosava'yı enselemesine ve hükûmetinin Suriye ve IŞİD konusunda ne yapacağını söylemesine ihtiyacımız var. Open Subtitles نحن بحاجة فيصل إلى مسمار losava وليقول لنا ما حكومته ذاهب الى القيام به حيال سوريا وISIL.
    Rus hükûmetinin ABD başkalık kampanyasına müdahil olduğu vesvesesini çıkartarak kampanyaya kendisi de karışmak için görüneni riske etti. TED من خلال تصعيد شبح أن الحكومة الروسية تدخلت في الحملة الرئاسية الأمريكية، خاطرت الإدارة كي لا تظهر أنها تدخلت بما لا يعنيها في الحملة نفسها.
    ABD hükûmetinin ve halkının onların izinden geleceği umuduyla Amerika'nın güneyindeki ırksal şiddete karşı gösterilere katılmak üzere Avrupa'ya gitti. TED سافرت إلى أوروبا، حيث حشدت غضبًا أوروبيًا ضد العنف العنصري في جنوب أمريكا على أمل أن تحذو الحكومة والجماهير الأمريكية حذوهم.
    Illuminati'nin kısa süreli varlığı Bavaria hükûmetinin kayıtlarında, hâlâ aktif olan Masonların kayıtlarında ve özellikle de bu iki kaynağın arasındaki kesişimde iyice belgelenmiş, o zamandan beri sesleri çıkmadı da. TED إن فترة ولايتهم القصيرة موثّقةً جيدًا في سجلات الحكومة البافارية، وسجلات الماسونيين الأحرار النشطون إلى الآن، وبالأخص التشابك بين هذين المصدرين، بلا أي أثر لهم منذ ذلك الوقت.
    Japon hükûmetinin, atom bombasının ne olduğunu ve ne yaptığını anladığının üzerinden iki gün geçmişti. Open Subtitles أستغرق الأمر يومان من ... الحكومة اليابانية لتستوعب ماذا كانت تعنى القنبلة الذرية ... وما مقدار الخراب الذى سببته
    Alman hükûmetinin, Amerikalılar tarafından Vietnam'daki emperyalist savaşlarında fedai olarak suistimal edilmesine izin vermeyeceğiz! Open Subtitles ولا يمكننا السماح بذلك! يجب أن توقف الحكومة الألمانية مساعدة الأمبريالية الأمريكية في حربها مع فيتنام
    Siyaset jürisi ve halk meclisi düzenleyebiliriz, tıpkı newDemocracy Foundation'ın Avustralya'da yaptığı gibi Jefferson Center'ın ABD'de yaptığı gibi ve İrlanda hükûmetinin şu anda yaptığı gibi. TED يمكننا إنشاء هيئات محلفين سياسية ومجالس وطنية، كما فعلت مؤسسة "ديمقراطية جديدة" في أستراليا، مثل ما قام به مركز جيفرسون في الولايات المتحدة ومثل ما تقوم به الحكومة الايرلندية في الوقت الحالي.
    Neredeyse sonraki 10 yıl boyunca, Risen, ABD hükûmetinin soruşturma konusu oldu. Savcılar yararlandığı kaynakların birinden aleyhte tanıklık yapmasını istediler. TED بعدها والى ما يقارب العشرة سنوات، كان "رايزن" موضوع تحقيق من جانب الحكومة الامريكية والتي طالبت النيابة العامة ادلاء "رايزن" بشهادته ضد واحدة من مصادره المزعومة.
    Zamanla ABD hükûmetinin casus gazetecilik ve ihbarların takibi konularında yeni yüzü olmaya başladı. TED وعلى امتداد الطريق، أصبح "رايزن" مؤخراً رمزاً لنمط الحكومة الأمريكية في اجراءات محاكمة المخبرين عن الفساد والتجسس على الصحفيين.
    Bizim gerçeklerimiz, avucumuzda tükettiğimiz bilgiye ve gezindiğimiz haber kaynaklarına ve hashtag'lere ve trend olarak gördüğümüz hikâyelere dayandığı için Rusya hükûmetinin ilk fark ettiği şey, gelişimin sizin aklınızı nasıl dünyada en çok sömürülebilir şekle soktuğudur. TED بما أن واقعنا يستند بشكل متزايد على المعلومات التي نستهلكها من على راحة يدنا ومن نشرات الأخبار التي نتصفحها والهاشتاق والقصص التي نراها متداولة كانت الحكومة الروسية هي أول من تَعَرَّف على آلية عمل هذا التطور قد حول عقلك إلى أكثر جهاز قابل للإستغلال على هذا الكوكب.
    Bu yılın başlarında, yeni seçilen Yunan hükûmetinin Maliye Bakanı sıfatıyla Eurogroup'ta Yunanistan'ı temsil ederken Yunanistan'da uygulanmakta olan ekonomi politikalarına, ülkedeki demokratik süreç, yani seçimler yoluyla müdahale edilmesine izin verilemeyeceği bana net biçimde söylendi. TED في وقتٍ سابق من هذا العام، بينما كنتُ أُمثل اليونان - الحكومة اليونانية المنتخبة حديثًا - في المجموعة الأوروبية كوزير للمالية، قيل لي بعبارات لا شك فيها: أن العملية الديمقراطية في بلادنا - إنتخاباتنا - لا يمكن السماح لها بالتدخل مع السياسات الإقتصادية كما جرى تنفيذها في اليونان.
    Bunu ve şu anda yaptıklarımızı yapmamak için bu sistemi nasıl tekrardan tasarlayacağımızı düşündükçe, ki bu yıllar süren alıkoyma, ayrılık ve zorluk anlamına geliyor, çünkü insanlar -- tekrarlıyorum, sığınma ABD hükûmetinin yasal bir süreci olduğundan dolayı -- yasalara uygun bir şekilde ülkemize girmeye çalışıyorlar. TED فمن خلال نظرك في هذا والتفكير في كيفية إعادة تصميمنا لهذا النظام كي لا نقع في ما نقوم به الآن؛ والذي هو عبارة عن سنوات وسنوات من الاحتجازات والتفريق والتشديد على من يسعون إلى.. وأكرر، من كون اللجوء السياسي إجراءً قانونيًا من الحكومة الأمريكية... لمن يسعون إلى دخول بلادنا قانونيًا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more