Etkilerini sen de görmüştüm. Ben bunun hüzün ve yalnızlık olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | لاحظت آثاره عليك ما إعتقدته كان الوحدة والحزن |
Ülkemizin yeşil otlarını çağrıştıran bu çayırlarda acı hüzün ve neşeyle. | Open Subtitles | مع الألم والحزن والبهجة سنتذكر وطننا |
Bir hüzün ve güçlülük. | Open Subtitles | والحزن وقوة. |
Biliyorsun babaların hayatında böyle bir günde hüzün ve mutluluk birbirine karışır. | Open Subtitles | أتدركين أن مثل هذا اليوم في حياة الأب الحزن و البهجة |
hüzün ve acıyı ifade etmek için bir çok yol var. | Open Subtitles | هنالك العديد من الطرق للإعراب عن الحزن و الألم |
Bir gün için yeterince azap, hüzün ve kişisel gelişim oldu. | Open Subtitles | كان هناك ما يكفي من العذاب والكآبة والنمو بالشخصيّة ليوم واحد |
Bu günlük bu kadar hüzün ve gelişim yeter. | Open Subtitles | كان هناك ما يكفي من العذاب والكآبة والنمو بالشخصيّة ليوم واحد |
Bir hüzün ve güçlülük. | Open Subtitles | والحزن وقوة. |
JoJo'yu sardı bir hüzün ve yalnızlık kâbusu. Ve babası tarafından anlaşılmama duygusu. | Open Subtitles | بعد ذلك , ( جوجو ) تسلل خارجاً و هو يشعر بالوحدة الحزن , و للأسف أساء فهم والده |
JoJo'yu sardı bir hüzün ve yalnızlık kâbusu. Ve babası tarafından anlaşılmama duygusu. | Open Subtitles | بعد ذلك , ( جوجو ) تسلل خارجاً و هو يشعر بالوحدة الحزن , و للأسف أساء فهم والده |