"hırsızsın" - Translation from Turkish to Arabic

• لص
• سارق
• لصّة
• لصة
• سارقة
• لصّ
• لصٌّ
• لصاً
• لصٌ
• لِصٌّ

Nerede olduğunu biliyorum. Gösterişli bir hırsızsın öyle mi?
انا أعلم أين يكون انت لص أنيق جداْ , أليس كذلك ؟

Beni şaşırtıyorsun tutsak. Berbat bir hırsızsın!
إنك لم تعد تثير إعجابي, أيها المتهم إنك لص سيء

Kabasın ve iğrendiğim her şeyi barındıran bir hırsızsın.
أنت بدائي‏ و أنت لص و تهتم لكل شئ أنا أكرهه و أحتقره

Sen; hırsızsın, alçaksın, ve yine eski kurnaz tilkiliğini yapıyorsun.
أنت سارق وحقير ووضيع ولكنك أيضا ذكي ومحترف

Sen de mi hırsızsın?
أنتِ لصّة وضيعة أيضاً؟

Sen bir hırsızsın. Aynı kişiden ikinci kez cüzdan çalmazsın.
حسنا، أنت لصة لا يمكنك سرقة الشخص نفسه مرتين

Şimdiyse katil ve hırsızsın. Senin için asla çalışmam.
فأصبحت الآن قاتل و لص و لن أعمل لحسابك أبداً

İyi bir hırsızsın ama elektrik mühendisi değilsin.
أنت لص جيد جداً, لكنك لست مهندساً كهربائياً.

Sen iyi bir hırsızsın, titiz ve dikkatlisin ama bu farklı.
أنت لص محترف ...دقيق و حذر و لكن هذا الوضع مختلف

Şimdi de bana hayat dersi mi veriyorsun? Sen bir hırsızsın ya.
اذن انت الأن تقوم باسداء النصائح لي ، انت لص

Sen bir hırsızsın! Ben suçlayamazlar.
هم يورطونك أنتَ لا شيء سوى أنك لص

Aman Tanrım Sen bir hırsızsın! Paramı çaldın.
. يا إلهى . أنت لص , أخذت اموالى

Beni asla yakalayamayacaksın kahraman rolü oynama.Sen bir hırsızsın.
فلن تنال مني لا تلعب دور البطل. إنك لص

Sen babayı aldın. Çünkü sen yancı ve hırsızsın.
تحصل على القضيب بسبب انك تابع و لص

Ama gerçek şu ki, sen bildiğin alelade hırsızsın.
لكن الحقيقة هي أنك مجرد لص حقيقي

Thomas sen bir bahisçisin, hırsızsın, dövüşçüsün, aptal değilsin.
توماس ) أنت ناشر, و سارق , و رجل مناضل ) و لست أحمق

Sen soğuk kanlı bir hırsızsın, Shawn.
-لقد حللنا القضية . -أنت سارق بدم بارد يا (شون ).

Sen zaten bir hırsızsın.
أنتي لصّة.

Tamam, sen bir hırsızsın ama sen...
حسناً , أنتِ لصة . . لكنكِ لستِ

- Yani hırsızsın. Bunu mu diyorsun?
به إخباري تودين ما أهذا ، إذاً سارقة أنتِ

Çünkü hayatımda gördüğüm en iyi hırsızsın. Başka biriyle bu işi yapamazdım.
لأنّك أفضل لصّ سبق ورأيتُه لم أتمكّن من المخاطرة بأقل من ذلك

Gerçekten bir hırsızsın.
-أنتَ لصٌّ فعلاً

Sen bir hırsızsın, ama çok zeki değilsin. Sen nasıl olsa onu hiç vermeyecektin.
أنت لص، لكنّك لستَ لصاً ذكياً للغاية لم أكن لأدفع لكَ على أيّ حال

Bu ekibi hâlâ sen yönetiyorsun ama artık sen de benim gibi bir hırsızsın.
انظر ، لا تزال تدير هذا الطاقم ولكن أنتَ لصٌ الآن تماماً مثلي

Yani bu yıkık köprüden beslenen bir hırsızsın öyle mi?
إذًا فأنت لِصٌّ يستخدم هذا الجسر المُحطّم لكسب لقمة عيشه