"hızlı ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • سريع و
        
    • بسرعة و
        
    • أسرع و
        
    • سريعة و
        
    • السرعة و
        
    • و سريع
        
    • وسريعة
        
    • سريع وغير
        
    • بسرعة ودقة
        
    • بسرعة وقوة
        
    • بضعف سرعتك و
        
    • سريعه و
        
    • سريعون و
        
    • سريعين و
        
    • و أسرع
        
    Ve bu olayı hızlı ve tatminkar bir sonuca getirmeyi umuyoruz. Open Subtitles و نأمل ، ان يُنفذ الأمر بشكل سريع و مُرضي.
    Orada ne oldu bilmiyorum. Genelde hızlı ve komiğimdir. Open Subtitles لا ادري ما الذي حدث أنا في الغالب سريع و ظريف
    Londra bu yükselişin yayılmadan hızlı ve çabuk bir şekilde durdurulmasını istiyor. Open Subtitles لندن تريد أن تخمد التمرد بسرعة و قوة , قبل أن ينتشر
    İnternet ve oluşturduğu yeni medya işlerin daha hızlı ve ucuz olması hususunda çok etkili olduğu doğru. TED صحيح أن الإنترنت و الإعلام الجديد مفيد للغاية لجعل الأمور أسرع و أرخص.
    hızlı ve sıkı çalışır. Open Subtitles لا انها بنت جيدة سريعة و مجدة في العمل أيضاً
    İkinci grafiğe baktığınızda ise, Çin ve Hindistan'ın ne kadar hızlı ve güçlü bir şekilde geri döndüğünü görebilirsiniz. TED و إذا نظرتم إلى الرسم البياني الثاني سترون مدى السرعة و القوة التي تعود بها الصين و الهند
    - Tıpkı yara bandını çekmek gibi. hızlı ve acısız, seyret. Open Subtitles أنه لحل ممتاز و سريع لهذه المشكلة ، أنظري ماذا سأفعل
    Ama biz bu karmaşalardan ikisi için hızlı ve etkili çözüm bulabildik. TED لكننا كنا قادرين على إيجاد حلول فعالة وسريعة للغاية لاثنين من المشاكل.
    İnsancıl, hızlı ve acısız bir ölüm için Open Subtitles عندها سيكون هذا انساني و سريع و بلا ألم يرحل
    Aynen söylediğin gibi saklandıkları yerlerden çıkıp hızlı ve heyecanlı bir ceza ile karşılanıyorlar. Open Subtitles أعضاء الرتل الخامس يخرجون من مخابئهم كما توقّعتِ و هم يُقابلون بعقابٍ سريع و شديد
    hızlı ve etkili. Başka türlü olamazdı. Open Subtitles سريع و قوى لا تفعلها بطريقة أخرى, أيها الولد الازرق
    {\ i1} "bir toparlanma romantizm hızlı ve bir çekim yıldız gibi sıcak yakar" Open Subtitles قصة حب تحترق بسرعة و بسخونة مثل نجمة ساطعة
    Ve bu iblis duyu sihirli, hızlı ve sert gelecek. Open Subtitles و عندما يشعر المشعوذ بسحرك سيأتي بسرعة و بقوة
    Ama siz bana malların geri kalanını verince. Gayet hızlı ve temiz olacak. Ve de güvenli. Open Subtitles عندما تعطيني بقيتها و عندما تصل إلى هناك بسرعة و بأمان
    Bunun için daha farklı bir tekneye ihtiyacım vardı: Daha büyük, daha geniş, daha hızlı ve daha güçlü. TED إحتجت إلى مركب مختلف لتنفيذ هذه المهمة: مركب أكبر و أعرض و أسرع و أكثر قوةٍ.
    Fil daha büyük, at daha hızlı ve daha güçlü, kelebek çok daha güzel, sivri sinek çok daha doğurgan. Open Subtitles إن الفيل أكبر منا إن الحصان أسرع و أقوى منا إن الفراشة أجمل منا
    Sonrasında radyasyon tehlikesi tehdidi yok. Bu hızlı ve temiz. Open Subtitles لا يوجد تهديد إشعاعى هنا إنها ضربة سريعة و نظيفة تماما
    Bana bilmek istediğim şeyi söyle ben de seni hızlı ve acısız bir şekilde öldüreyim. Open Subtitles قل لى ما اريد ان اعرفه, سوف اعملها سريعة و من غير الم.
    Bak, "hızlı ve ölü" senin için uygun olabilir, köpek adam, ama ben hep yavaş ve soluk alabilir olmayı tercih ederim. Open Subtitles قد تناسبك السرعة و الموت لكنني أفضل التمهل و البقاء على قيد الحياة
    Hepimiz bir gün öleceğiz. Şanslı birkaçımız için hızlı ve güzel olacak. Open Subtitles كلنا سوف نموت يوماً ما سيكون الأمر لطيف و سريع لقليل منا
    Verinin tutarlı olabilmesi için böyle hızlı ve katı bir kural koyduk. Open Subtitles لقد آلينا جعلها قاعدة صارمة وسريعة من أجل أنْ تكون البيانات متسقة.
    - Benim için yapabilirsin hızlı ve acısız. Open Subtitles لابد أن يكون هناك شيء يمكن أن تعطيني اياة ان ذلك سريع وغير مؤلم.
    Ben, enzimlerin kullanımıyla bugüne kadar tasarladığımız her şeyden daha hızlı ve kararlı bir şekilde atomları hareket ettirebilen ve dizebilen çok gelişmiş bir biyolojik sistem görüyorum. TED حسنا، أرى نظامًا حيويًا منظمًا إلى حد كبير، من خلال استخدام الإنزيمات، نستطيع وضع الذرات وتحريكها بسرعة ودقة أكثر أكبر من أي شيء خططناه.
    Benim hızlı ve öfkeliye ihtiyacım var Bayan Daisy'e (deyim) değil. Open Subtitles أريد أن تقود بسرعة وقوة ليس القيادة كالأطفال
    Ama beni alaşağı edersen ben de seni daha hızlı ve daha sert alaşağı ederim. Open Subtitles و لكن إذا أسقطتني, سأسقطك بضعف سرعتك و ضعف قسوتك.
    Evet. hızlı ve düzensiz. Open Subtitles أجل ، إنها سريعه و ليست متناسقه
    -Evet,harika, hızlı ve içtenler. Open Subtitles اجل , انهم رائعين للغاية انهم سريعون و صرحاء
    Durum raporları vektörlerin hızlı ve güçlü olduğunu belirtiyordu. Open Subtitles المعلومات لدي تشير إلى إنّ حاملي المرض سريعين و أقوياء
    Vücutlarımıza eklenen makinelerin bizi daha güçlü ve daha hızlı ve daha etkili yapacağı bir yaşta başlıyoruz. TED نحن على عتبة الزمن الذي ستجعلنا فيه الآلات المتصلة بإجسادنا أقوى و أسرع وأكثر فعالية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more