"hızlısı" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأسرع
        
    • الاسرع
        
    • أسرع رام
        
    • هو أسرع
        
    • أسرعهم
        
    Bunu kazanan övünme hakkına sahip olacak. Okulun en hızlısı. Open Subtitles حسناً بعد هذا السباق سيتفاخر أحدكم بلقب الأسرع في المدرسة
    Damarlarda birşey ise, En hızlısı o olur, belki bir hafta. Open Subtitles إن كان مرضاً وعائياً فهو الأسرع ربما أسبوع
    362 km ile benim arabam en hızlısı. Open Subtitles سيارتي هي الأسرع سرعتها القصوى 410 كم في الساعة
    En hızlısı olmayabilir ama pek çok kez paçamı kurtardı. Open Subtitles انه ليس الاسرع ولكنه اخرجنى من العديد من المواقف الصعبه
    Silahşorların en hızlısı tarafından öldürüldü. Open Subtitles بلغوا الناس إنه قتل على يد أسرع رام كيف الحال يا جورج؟
    Çünkü her zaman daha hızlısı vardır. Open Subtitles مهما كانت سرعتك، فهناك دائما من هو أسرع
    En hızlısı olacağından bu kadar eminim. Open Subtitles وهذا يُعبر عن مقدار ثقتي في أنها ستكون أسرعهم
    En güçlüsü veya en hızlısı değil, hatta akademik olarak en yeteneklisi de değilmişsin. Open Subtitles ولست الأقوى أو الأسرع أو حتى الأكثر مهارة
    Dünyanın en hızlısı ve Kuzey Amerika internet ağının belkemiğidir. Open Subtitles الأسرع في العالم وجزء مهم من الإنترنت الأمريكي الشمالي
    Bunlardan hangisi bu pistte en hızlısı olacak? Open Subtitles أيُ واحدة منهما ستكونُ الأسرع على مضمار السباق؟
    Eğer yapabilseydik, konuklarımıza tur attırıp kim en hızlısı görmek için skor tablosu tutabilirdik. Open Subtitles لأنه لو تمكنَّا مِن هذا، لدعونا بعض المشاهير للقيادة على المضمار ولأنشأنا لوحةً يُكتب عليها أسماء الأسرع منهم
    Eğer McLaren en hızlısı olamazsa ikiniz gelip evimi yıkabilirsiniz. Open Subtitles إنْ لَم تكن "مكلارين" هى الأسرع فبإمكانما أن تهدما بيتي
    Yakındaki bir göletin bulanık derinliklerinde bir iribaş farkında olmadan etçil bitkilerin en hızlısı olan çanakotunun yoluna doğru yüzer. TED في الأعماق المظلمة لبركةٍ مجاورة، يسبح شرغوفٌ بغير قصدٍ باتجاه نبات يسمّى العشبة المثانيّة، وهو النبات الأسرع بين جميع النباتات آكلة اللحوم.
    En hızlısı ultrason ve ultrasonda da, en hızlı ben olduğuma göre... Open Subtitles التصوير بالصدى هو الأسرع ...وبما أنني الأسرع في التصوير بالصدى
    Motoru küçük de olsa Mustang, en hızlısı. Open Subtitles حتى مع محرك صغير الموستانج هي الأسرع
    İyi tarafından bakarsak en hızlısı benim Porsche'du. Open Subtitles أجل، ولكن الجانب المُشرق أنّ سيارتي الـ"بورش" كانت الأسرع
    En hızlısı benim olabilir mi? Open Subtitles هل يمكنني أن أحصل على الأسرع ؟
    Kıvılcım'ın enerjisi iyi. Aralarında en hızlısı, bütün yarışları kazanır. Open Subtitles وسبارك لديه طاقة جيدة هو الاسرع فاز فى كل السباقات
    "Belki en cesuru, en yakışıklısı, en hızlısı, en zekisi de değildi. Open Subtitles لكنه لم يكن الاشجع او الافضل في المظهر او الاسرع او الاذكي
    Çocukken, ondan hızlısı yoktu. Aynı odada olmaktan korkardım. Open Subtitles كان الاسرع منذ كان طفلا ، وكنت اخشى النوم معه في نفس الغرفة
    - Görmeliydiniz. En hızlısı benim diyordu. Open Subtitles قال انه أسرع رام على قيد الحياة
    - Evet, en hızlısı olduğunu kanıtladın. Open Subtitles نعم... برهنت اليوم على انك أسرع رام
    En hızlısı bu olur. Open Subtitles هذا هو أسرع إجراء. متأسفة
    Garip. Çünkü en hızlı dediğin en hızlısı değilmiş. Open Subtitles هذا مضحكٌ لأنك قلتَ أسرعهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more