Yerin 100 metre altında, 17 mil uzunluğunda, dünyanın en büyük ve en ünlü parçacık hızlandırıcısı | Open Subtitles | بطول 17 ميل مدفونة مائة متر تحت الأرض هناك أكبر وأشهر مسرع جزيئات في العالم |
Başka bir parçacık hızlandırıcısı patlaması yaratarak. | Open Subtitles | عن طريق التسبب في تفجير مسرع جزيئات آخر |
Ve bir parçacık hızlandırıcısı yapmaya çalıştım. | TED | وجربت أن أبني مسرع جسيمات. |
Yarın, bize kütleçekiminin quantum teorisine giden yolu gösteren bir parçacık hızlandırıcısı görebiliriz belki de. | Open Subtitles | قد نرى شيئاً, مُسرّع الجزيئات, غداً, والذي قد يُرينا طريق "نظريّة الثقالة الكموميّة". |
Bu Avupa'nın en büyük hadron çarpıştırıcısı,yani LHC, ve dünyanın en büyük parçacık hızlandırıcısı. | Open Subtitles | إنه مُصادِم الهدرون الكبير فى أوروبا .(L.H.c) أو :إضافةمنالمُترجم الهادرون فى الفيزياء الجُزيئية هو مُركّب جُزيئى من كواركات مُرتبطة بقوة تُشبه القوى الكهروماغناطيسية وهى تُقسّم إلى عائلتان البايرونات و الميزونات أكبر و أخطر مُسرّع جُسيمات فى العالم |
Yeni bir parçacık hızlandırıcısı devreye girdiğinde, bazı insanlar endişeyle sordular: bu Dünyayı yok edebilir miydi, ya da daha kötüsü uzayın yapısını parçalara ayırabilir miydi? | TED | عندما أصبح مسارع الجسيمات متوفرا، سأل بعض الناس بقلق، هل يمكن أن يدمر الأرض أو أسوء من ذلك، أن يمزق غلافها الجوي؟ |
Dünyanın en güçlü parçacık hızlandırıcısı... | Open Subtitles | اقوى مسرع للجسيمات في العالم، |
Akademik kariyerim boyunca, en küçük ölçekteki maddeleri incelemek için; Standford Üniversitesi'ndeki, yolun ilerisindeki elektron hızlandırıcısı gibi parçacık hızlandırıcılar kullandım. | TED | في خلال معظم حياتي المهنية قمت باستخدام مسارعات الجسيمات ، مثل مسارع الإلكترون في جامعة ستانفورد ، الواقع في الطريق الرئيسي ، لدراسة الأشياء على مقياس مصغر. |
Albay, eğer sihiri kurcalamasaydı, parçacık hızlandırıcısı için o denklemleri bir araya getirecek hâyâl gücüne de sahip olamazdı. | Open Subtitles | حضرة العقيد، ما لم تكن تعبث بالسحر، لما واتاها الخيال كيما تتعثّر بمعادلاتها الجديدة -لبناء مسارع الجسيمات . |