Eros'tan ve Thoth'dan sonra işleri hızlandırmamız gerekiyordu. | Open Subtitles | ..بعد إيروس بعد تحوت، كنا بحاجة إلى تسريع الأمور على طول |
İşleri biraz hızlandırmamız gerekiyor. | Open Subtitles | أعتقد أننا بحاجة إلى تسريع الأمر قليلاً |
İşleri biraz hızlandırmamız lazım. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى تسريع الامور قليلا. |
Eğitim programımızı hızlandırmamız gerekecek. | Open Subtitles | يجب أن نعجل .برنامجنا التدريبي |
Olayları hızlandırmamız gerek. | Open Subtitles | يجب ان نعجل في الأمور |
Olayı hızlandırmamız gerekti. | Open Subtitles | كان علينا بأن نعجّل من الأمر. |
Erken kanser teşhisinin gerçekten demokratikleştirilmesi gerektiğine inandığımız için, tüm bu çözümün maliyeti şu anda mevcut yöntemlerden en az 50 kat daha az. Ayrıca biliyoruz ki, toplum bunu daha da hızlandırmamız için bize yardım edebilir; bu yüzden cihazın tasarımını açık kaynaklı yapıyoruz. | TED | وبما أننا نؤمن بضرورة دمقرطة الكشف المبكر للسرطان، فإن تكلفة الفحص أقل بـ 50 مرة على الأقل من طرق الفحص المتوفرة حاليا، وإيمانا منا بأن المجتمع العلمي سيساعدنا في تسريع وتيرة تطويره، جعلنا تصميم هذا الجهاز مفتوح المصدر. |
Bu iş fazla uzadı. Planı hızlandırmamız lazım. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}،هذا يأخذ وقتاً طويلاً علينا تسريع الخطّة. |
Suikast operasyonunu hızlandırmamız lazım. | Open Subtitles | نحتاج لأن نعجل بالضربة |
- İşleri hızlandırmamız lazım. | Open Subtitles | - علينا أن نعجّل الأمور- |