| Hintliler korna çalmayı ve sistemi hızlandırmayı seviyorlar. | Open Subtitles | الهنود يحبون التزمير و يحبون تسريع النظام |
| Birinin dairesini alabilmek için, bir bakımevindeki işleri hızlandırmayı saymazsan tabii. | Open Subtitles | إلا إذا كنتِ لاتريدين تسريع العملية |
| Yani eğer bu ülkelerden bazılarında, daha yavaş ilerlemekte olanlarda süreci hızlandırmayı başarabilirsek -mesela Nijerya, Filipinler vb.- o zaman hedefe çok daha fazla yaklaşabiliriz. | TED | لذا، إذا كان بإمكاننا تسريع عملية التقدم في هذه البلدان التي تتقدم بشكل بطيء جدًا... كنيجيريا، والفلبين، إلخ... عندها نستطيع أن نقترب من الهدف بشكلٍ أكبر. |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 