Dün akşam çıkıp gittiğini, hiç haber alamadığını söyledi. Dinleyin! | Open Subtitles | قالت بأنّه خرج البارحة، لم تسمع منه من حينها. |
Birkaç gündür ondan haber alamadığını söylüyor. | Open Subtitles | تقول بأنها لم تسمع عليها أي شيء منذ يومين |
Kore'ye giden karından haber alamadığını işittim. | Open Subtitles | سمعت أنك لم تسمع أي خبر عن زوجتك التي ذهبت إلى كوريا |
Bir ay önce annem arayıp babamın bir iş gezisine gittiğini ve üç gündür ondan haber alamadığını söyledi. | Open Subtitles | قبل شهر، والدتي اتصلت لتخبرني أن أبي ذهب في رحلة عمل وانها لم تسمع منه لمدة ثلاثة ايام |
Ev sahibini bulup onunla konuştum ve annenden haber alamadığını ve annenin dört aylık kira borcu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | تتبعت مؤجرتها وقالت أنها لم تسمع خبراً من والدتك وأن أمك تدين لها بإيجار 4 أشهر |
Çocuğu kaçıranlardan üç gündür haber alamadığını söyledi. | Open Subtitles | قالت بأنّها لم تسمع أخبار ...عن المختطفين لـ3 أيام |
Lindsay arayıp, senden haber alamadığını söyledi. | Open Subtitles | لقد إتصلت ( ليندسي ) وقالت أنها لم تسمع منك شيئاً طيلة اليوم |
Senden haber alamadığını söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها لم تسمع منك |