"haber ise" - Translation from Turkish to Arabic

    • والخبر
        
    • لكن الأخبار
        
    • إنّ الأخبار
        
    • والأخبار
        
    • و الأخبار
        
    • لكن الخبر
        
    • الخبر السار هو
        
    • أما الخبر
        
    • ولكن الأخبار
        
    • وعلى صعيد
        
    İyi haber, bunun yalın olması ve kötü haber ise zor olması. TED والخبر السار هو أن هذا سهل، والخبر السيء هو أن هذا صعب.
    Ve bunula ilgili iyi haber ise bunu kabullenerek degistirebilecek olmamiz. TED والخبر السار حيال هذا الأمر أننا نستطيع تغييره من خلال الاعتراف به.
    Ama iyi haber ise, o adamı bir kaşık suda boğabilirim. Open Subtitles لكن الأخبار الجيدة أنه يمكنني بلع هذا الحقير بكوب ماء صغير
    İyi haber ise, dönemimizin büyük düşünürleri arasında olmamaları. Open Subtitles لكن الأخبار الجيدة إنهم ليسوا من المفكرين العظماء في وقتنا
    Kötü haber ise, hâlâ Echelon'a girmenin bir yolunu bulabilir. Open Subtitles إنّ الأخبار السيئة بأنّه قد ما زال له طريق لدخول المستوى.
    Kötü haber ise tedavi edilmediği her gün çok hızlı yayılım gösteriyor. Open Subtitles والأخبار الواقعية هي أنه يزداد سوءا بسرعة كبيرة إذا ترك دون علاج
    Kötü haber ise ATM'ye hiçbir bok olmamış. 2 kapaklıymış. Open Subtitles و الأخبار السيئه أن تلك الآلات لها بابان
    Bir saat kadar bekle, fakat iyi haber ise, gezegenin kurtulmasına yardım ediyorsun, ayrıca elektrik bedava. Hiçbir şey ödemiyorsun. TED صحيح أنك تنتظر ساعة، لكن الخبر السار أنك تنقذ الكوكب وبالمناسبة، الكهرباء مجانية ولا تدفع شيئاً مقابلها.
    İyi haber ise onları manipule edebiliyorsunuz TED و لكن الخبر السار هو أن باستطاعتك التحكم بها
    Kötü haber ise daha karmaşık sistemler rota bulma ve itme gücü düzgün çalışmak için belli miktarda bağlantıya ihtiyaç duyuyor. Open Subtitles أما الخبر السيّئ فهو أنّ الأنظمة الأكثر تعقيدًا... كالملاحة والدفع تتطلب مقدارًا من الترابط كي تعمل بانتظام
    İyi haber ise, sahip olduğun tek aile o değil. Open Subtitles ولكن الأخبار الجيدة هي ليست العائلة الوحيدة لديك بعد اليوم
    İyi haber ise, hayat tarzını değiştirebilirsin. TED والخبر الجيد أنه يمكنك تغيير نمط حياتك.
    Bu kötü haber. İyi haber ise merhamet doğal bir durum. TED هذه هي الأخبار السيئة. والخبر السار هو أن الشفقة فطرية.
    İyi haber ise hepsinin elinde The 99 nüshaları, ve imzalamam için beni bulmuşlar. TED والخبر الجيد انهن كانوا يحملن صورا للابطال ال99 ويبتسمون وكانوا يردون ان اوقع لهم على تلك الصور
    Ama kötü haber ise seni hemen öldürmek istiyor. Open Subtitles لكن الأخبار السيئة، هو يريد أن يقتلك الآن.
    İyi haber ise, bunu bana karşı kullanamayacaksınız. Open Subtitles ، لكن الأخبار الجيدة هي لن تحمل الضغينة ضدي
    Kötü haber ise hiçbiri boş değil. Open Subtitles لكن الأخبار المُحزنة، إنها محجوزة جميعها الآن.
    İyi haber ise terminal artık Bay Cuvee'de de değil. Open Subtitles إنّ الأخبار الجيدة السّيد كوفي لم يعد في possesSlon المحطة الطرفية.
    Oldukça heyecan verici olan haber ise, zihinsel hastalık ve uykunun ilişkili olmadığı ama fiziksel olarak beyinle bağlantılı olduklarıdır. TED والأخبار المثيرة حقا هي أن المرض العقلي والنوم غير مرتبطين ببساطة ولكنها مرتبطة فعلياً داخل الدماغ.
    Kötü haber ise, engellemek için hiç bir şey yapamıyoruz. Open Subtitles و الأخبار السيئة هو ليست لنّا وسيله لإحتوائه.
    İyi haber ise, polis ve medya.. Open Subtitles الخبر السار هو ان الشرطة ووسائل الإعلام..
    Kötü haber ise Stefan bir vampir avcısına dönüştü. Open Subtitles أما الخبر السيء، فقد بات (ستيفان) صائد مصاصي دماء.
    Ama güzel haber ise aletten facia olayı verisini hâlâ alabileceğimizi düşünüyoruz. Open Subtitles ولكن الأخبار الجيدة هي أننا لازلنا نعتقد أننا يُمكننا إستعادة أحداث هذه الكارثة عن طريق الأدوات
    Diğer haber ise Manhattan'ın yer altında meydana gelen tuhaf sismik aktivite. İşte. Open Subtitles وعلى صعيد آخر ، رصد زلزال غير عادي وتفيد التقارير بأنه لايزال نشطاً على طول مانهاتن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more