"haber odasında" - Translation from Turkish to Arabic

    • غرفة الأخبار
        
    Sanal Haber odasında, muhabirler dokümanlardan çıkan konular üzerine bir araya gelebiliyorlardı. TED داخل غرفة الأخبار الإفتراضية، تجمع الصحفيين حول الأفكار الرئيسية المنبثقة من الوثائق.
    Üzgünüm ama Haber odasında SeaBea Ödülleri için adayların belli olup olmadığına bakıyordum. Open Subtitles كنت في غرفة الأخبار أكتشف هل أعلنوا عن ترشيحات سيبيس
    - Haber odasında polis telsizlerimiz var. Open Subtitles لدينا ردايو للشرطة في غرفة الأخبار, كما تعلم
    Geri dönüp, bir Haber odasında bulunayım istedim sadece. Open Subtitles أنا فقط أردت أن أعود وأن أكون في غرفة الأخبار.
    Aklımdan çıkmış. Haber odasında Matt ile bir şey konuşacaktım. Open Subtitles أدركت للتو أن علي التحدث إلى "مات" في غرفة الأخبار.
    Haber odasında pek bir önemi yok. Open Subtitles ليس لديه أي سلطة في غرفة الأخبار
    Bende Haber odasında Will'e ve Open Subtitles أريدُ أن أكون في غرفة الأخبار مع ويل
    Haber odasında oturan bir kız var. Open Subtitles هنالك فتاة جالسة في غرفة الأخبار.
    Haber odasında Alan Marsh'ın masasını karıştıran bir adam var. Open Subtitles هُناك رجلٌ ما فى غرفة الأخبار يجلس على مكتب (الآن مارش).
    Haber odasında ki bir muhabirdi. Open Subtitles مُراسلة في غرفة الأخبار
    Biz de bekliyoruz, Haber odasında. Open Subtitles نحن ننتظر في غرفة الأخبار
    Johannes gibi muhabirler bağırmak istediklerinde, bunu sanal Haber odasında yaptılar ve bu çığlıkları, dokümanların dışında; mahkeme kayıtlarına yasal şirket kayıtlarına giderek ve sonuç olarak isimini duyurmak istediğimiz kişilere sorular yönelterek haber haline dönüştürdüler. TED عندما أراد صحفيون مثل (يوهانسون) أن يصرخوا، فعلوا ذلك داخل غرفة الأخبار الإفتراضية، وحولوا لاحقاً تلك الصرخات إلى قصص عن طريق الذهاب خارج الوثائق لسجلات المحكمة، سجلات الشركة الرسمية، وعن طريق وضع الأسئلة في النهاية لهؤلاء الذي كنا ننوي ذكر أسماءهم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more