| Müzik programımızı son dakika haberiyle bölüyoruz. | Open Subtitles | نقطع هذا البرنامج الموسيقي بأخبار عاجلة. |
| Ben Tom Tucker, bir son dakika haberiyle karşınızdayım. | Open Subtitles | " توم توكر " يوافيكم بأخبار عاجلة |
| Gündemimizi dokunaklı bir tören haberiyle açıyoruz. | Open Subtitles | أخبارنا المحلية تبدأ بخبر المراسم الحزينة |
| İnsanları çalışanlarının ölüm haberiyle şaşırtmak SSR protokolü mü peki? | Open Subtitles | هل نظام الوكالة بمفاجأة الناس بخبر موت موظفيهم ؟ |
| Kasvetli bir gelecek haberiyle, müttefikler olarak gelseydik bizden şüphe duyardınız. | Open Subtitles | فلو جئت معه كحليفين بنبأ عن مستقبل بشع لشككتم في نوايانا. |
| Kasvetli bir gelecek haberiyle, müttefikler olarak gelseydik bizden şüphe duyardınız. | Open Subtitles | فلو جئت معه كحليفين بنبأ عن مستقبل بشع لشككتم في نوايانا. |
| Birazdan seçim maratonuna devam edeceğiz fakat Pentagon haberiyle başlıyoruz. | Open Subtitles | وسنعود لرحلات الحملة لكننا سنبدأ بأخبار من (البنتاغون) |
| 24 saat bekle sonra da bombacının kim olduğunu bildiğin haberiyle çık karşılarına. | Open Subtitles | ...انتظري 24 ساعة ثمّ أضربيهم بخبر أنّنا نعرف هويّة المفجّر |
| Louise, son dakika haberiyle programı bitiriyoruz. | Open Subtitles | لويس" سننهي البرنامج بخبر عاجل |
| Yayınımızı, sanat galerisinden aldığımız bu sabahki cinayet haberiyle kesiyoruz. | Open Subtitles | "نقاطعكم بنبأ عاجل عن وقوع اغتيال في معرض الفنون هذا الصباح" |