"haberse" - Translation from Turkish to Arabic

    • الخبر
        
    • الأخبار
        
    • والخبر
        
    • الاخبار
        
    • الأنباء
        
    • النبأ
        
    Ama iyi haberse bütün gece birbirimizin gözlerinin içine bakacağız. Open Subtitles لكن الخبر الجيد, اننا نستطيع أن نحدق ببعضنا طوال الليل
    İyi haberse, şu Frederic ile ilgili bir iz buldum. Open Subtitles الخبر الجيد انني وجدت خيطاً بحيال تلك المرأة المدعوة فريدريك
    Kötü haberse röntgen çektik ve vücudunuzda garip bir iskelet adam var. Open Subtitles الخبر السيئ أننا صورناك بالأشعة وجسمك يحوي على هيكل عظمي مخيف لرجُل
    Ama ondan daha iyi bir haberse, bu teknolojinin artık sadece cebi dolu şirketler için saklı olmaması. TED ولكن، تعلمون، الأخبار الأفضل هي أن هذه التكنولوجيا لم تعد محجوزة للشركات الغنية.
    Kötü haberse; Lizzi Borden da kuzenlerinden biri TED لكن الأخبار السيئة هي أن بنت عمك هي أيضاً ليزي بوردن.
    Güzel haberse bu hastalığın tedavisi oldukça kolay. TED والخبر السار هو أن علاج التخلص من الديدان سهل للغاية.
    İyi haberse, her ikisini de şehri terk etmeleri konusunda ikna ettim. Open Subtitles الاخبار الجيده انني اقنعتهم ليغادرو المدينه بماذا انت مهتم
    Ama güzel haberse, bu acının uydurulduğudur, yani, bunu değiştirebiliriz. TED لكن الخبر الجيد, في حين أن هذا النوع من المعاناة مُختلق حسناً, بإستطاعتنا تغييره
    İyi haberse, çoktan dibe vurduğumuz. Open Subtitles الخبر السار هو أننا حققنا فشلاً ذريعاً حتى الآن
    Kötü haberse.... ...o araba psikiyatrımın değilmiş. Open Subtitles الخبر السيئ أنها لم تكن سيارة طبيبي النفسي
    İyi haberse ihtiyaç duydukları ellerinde olsaydı, bu konuşmayı aramızda bir camla yapıyor olurduk. Open Subtitles الخبر الجيد أنهم لو كانوا قد ناولوا ما يريدون لكنا أجرينا هذا الحديث وراء جدار زجاجي
    Kötü haberse, hantal, yavaş ve tahmin edilebilirsin. Open Subtitles الخبر السئ هو أنتِ بطيئة و واضحة و غير متقنة
    İyi haberse, ona hayatta kalma eğitimi vermiştim bu yüzden geri dönmesini bekliyorum. Open Subtitles الخبر الجيد هو ، إنّي أعطيته الكثير من تدريبات الدفاع، لذا أتوقع عودته الوشيكة
    "Kötü haberse, şu andan itibaren sana ben bakacağım". Open Subtitles الأخبار السيئة : أنه بدءا من الآن أنا من سيعتني بك
    O kadar iyi olmayan haberse... bütün yolların Dallas Carter'a çıkıyor gibi görünmesi. Open Subtitles أما الأخبار السيئة أن كل الأحوال تقود لربح دالاس كارتر
    İyi haber, yaşamak için hâlâ şansın olması. Kötü haberse köpeğinin ölecek olması. Open Subtitles الأخبار الجيدة هو أنه قد تعيش و السيئة أن كلبك سيموت
    İyi haberse şu kanun senden yana. Open Subtitles الأخبار الجيدة أنه القانون في جانبك هل تعرفين ذلك ؟
    Kötü haberse çabuk ol. Haber iyiyse, acele etmene hiç gerek yok. Open Subtitles الأخبار السيئة بسرعة خذي وقتك إن كانت جيدة
    İyi haberse seni bıçaklayan adamla evlenmek zorunda değilsin. Open Subtitles لكن الأخبار الجيدة أنكِ ليس من الضروري . أن تتزوجي الرجل الذي طعنك وماذا سيحدث ؟
    Kötü haberse, dalağını boşuna çıkarttık. Open Subtitles والخبر السيّء أنّنا أزلنا طحاله دون داعي
    İyi haberse kolitini steroidlerle tedavi edebiliriz. Open Subtitles الاخبار السارة اننا يمكننا معالجة التهاب القولون خاصتك بالمنشطات،لكن سيكون هناك بعض الاثار الجانبية مع ذلك
    Kötü haberse beyin sarsıntısı geçirmiş olmanız. Tetkik için burada kalmanızı istiyorum. Open Subtitles الأنباء السيّئة هي أنّكَ أصبتَ بارتجاج، أودّ إبقاءكَ هنا للملاحظة
    Kötü haberse şu hem sese hem de ağırlığa duyarlı sensörler var. Open Subtitles النبأ السيئ هو وجود مجسّات وزنيّة وسمعيّة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more