Binlerce yıl boyunca Hindu hacıları bu kutsal mekana seyahat ettiler... doğanın asla dinmeyen alevleri mucizesine şahit olabilmek için. | Open Subtitles | منذ آلاف السنين، الحجاج الهندوس سافروا الى هذا المكان المقدس لمشاهدة اعجوبة المعجزات للنيران الطبيعية التي لا تموت |
Bu faaliyet tarih öncesi Tibet kültüründe bile kendisine yer bulmuş ve ve halen dünyanın dört bir yanından hacıları kendisine çekmektedir. | Open Subtitles | وظيفته وجدت في الاساطير قبل التاريخ في الثقافة التيبتية القديمة، والذي ما زال يستقبل الحجاج من جميع أنحاء العالم. |
Celal, birkaç Hint Rajputu Amer yolunda bu türbeye gelen Müslüman hacıları durdurduğunda. az kalsın bir isyan çıkıyordu. | Open Subtitles | جلال ، حصل بعض الشغب عند حدود آجمير بعض الراجبوتيين عترضوا طريق الحجاج المسلمين |
Eğer orada çok ihtişamlı, çok mukaddes bir kutsal emanet sergileyebilirsek bu Aziz Peter'e yolculuk eden tüm o hacıları bölecektir. | Open Subtitles | لو تمكنا من عرض اثر مقدس هناك, يالها من رائعه, ويالها من مقدسه, ذالك سوف يحول رحلة كل هؤلاء الحجاج الى القديس بطرس. |
Her sabah Caffe Sistina'da oturdum, ve kapuçinomu içtim ve hacıları seyrettim. | Open Subtitles | كنتُ أجلس كل صباح في مقهى سايستينا ... وأشرب كوب كابتشينو ، و ...وأشاهد حشود الحجاج وهم يسيرون |
Ben Apaçi'den "hacıları" vuruyordum. | Open Subtitles | كنت في مروحيتي أطلق على الحجاج |
Biz her zaman hacıları bekleriz. | Open Subtitles | نحن دائما ننتظر الحجاج |