"hacklemek" - Translation from Turkish to Arabic

    • اختراق
        
    • إختراق
        
    • الإختراق
        
    • لإختراق
        
    Bölge başsavcının bilgisayarını hacklemek yanlarında hiçbir şey. Ayrıca sen başkansın. Open Subtitles اختراق حاسوب مدعيك العام محض مخالفة بسيطة.
    Beyaz Saray'ın telefon hattını hacklemek bir başarıdır ama bu bahsettiğin katliam videosu CIA'nın mahzeninde kilitli durumda. Open Subtitles أتعلم، ربما نستطيع اختراق اتصالات البيت الأبيض لكن فيديو المذبحة الذي تريده إنه مخبأ في قبو مبنى الإستخبارات المركزية
    Baroyu hacklemek işlediğim suçları ikiye katlar. Open Subtitles اختراق نظام المحكمة ضعف الجريمة التي نقوم بارتكابها
    Bütün bu sunucuları hacklemek oldukça havalı. Open Subtitles إنه لآمر جميل كيف يمكنك إختراق كل تلك الخوادم
    - Ve bir de dünyanın delinmesi en imkânsız güvenlik sistemlerini hacklemek. Open Subtitles و إختراق - أقوى أنظمة الحماية لدى العالم
    Kayıp bir milyarderin epostasını hacklemek yeterli. Open Subtitles الإختراق بسيط من حساب البريد الإلكتروني الملياردير المفقودين ل.
    Sanırım. Sistem geçmişini hacklemek biraz zaman alacak. Open Subtitles أعتقد ذلك، ربّما يستغرق الأمر وقتاً لإختراق ذاكرة النظام بشكلٍ كامل
    - Varsayalım biri Mali Yardım Ofisi'ni hacklemek istedi. Open Subtitles حسنٌ، لنفترض.. ماذا لو أراد أحدهم اختراق نظام المساعدات المالية
    Gerçekten sizin tasarladığınız kollardan birini hacklemek imkansız mı diyorsun? Open Subtitles أحقًا تظن أن اختراق الذراع التي صمّمتها محالًا؟
    Rune bana Bianca'nın hobisinin hükümet sistemlerini hacklemek olduğunu anlattı. Open Subtitles رون أخبرني أن هوايا بيانكا كانت اختراق المواقع الحكومية
    Bölge başsavcının bilgisayarını hacklemek yanlarında hiçbir şey. Ayrıca sen başkansın. Open Subtitles اختراق حاسوب مدعيك العام محض مخالفة بسيطة.
    Ayrıca bilgisayarını hacklemek isteyeceğin dünyadaki son insanım. Open Subtitles وأنا أيضاً آخر من تفكر في اختراق حاسوبه
    Neden iş yerini hacklemek istiyorsun ki? Open Subtitles لماذا تريد اختراق شركتك أساساً؟
    Birini hacklemek 15 dakika sürer. Open Subtitles اختراق أحدهم لا يستغرق سوى 15 دقيقة.
    Sıradan bir ağı hacklemek gibi. Open Subtitles إنّها مثل إختراق أيّ شبكة أخرى.
    Pekâlâ NSA'yı hacklemek. Open Subtitles حسنا ، إختراق وكالة الأمن القومي
    Bunu hacklemek federal suç değil mi? Open Subtitles ألا يعد إختراق الموقع جريمة فدرالية؟
    Yazılım radyo sinyalini almalı, çözmeli ve ardından ne yapması gerektiğine karar vermeli. Bu radyoda çalan müzik dahi olsa çözme işlemini yapan yazılımdaki herhangi bir hata arabayı hacklemek(izinsiz erişmek) isteyen birisi için zafiyet yaratacaktır. TED ذلك البرنامج يستقبل ويفك تشفير إشارة الراديو، وبعد ذلك يعرف ما يجب القيام به بواسطتها، حتى لو كانت فقط موسيقى بحاجة لتشغيلها على جهاز الراديو، وذلك البرنامج الذي يقوم بفك التشفير إن كان لديه أي أخطاء فيه، سينتج عن ذلك نقاط ضعف ليتمكن شخص ما من إختراق السيارة.
    Ve bunu yapmak için, bir sürü makineyi hacklemek zorundaydılar. Open Subtitles وللقيام بذلك، سيكون لديهم الإختراق الكثير من الأجهزة الأخرى.
    Kolaydı. hacklemek benim işim. Open Subtitles كان أمراُ سهلا الإختراق هو ما أبرع به
    Sistemimizi hacklemek için hangi yazılımı kullandıklarını kontrol ediyorum. Open Subtitles أتحقق أيّ نوع البرامج التي استخدموها لإختراق نظامنا
    Ve bir kilise sitesini hacklemek için böyle bir uzmanı işe almak, bir sineği öldürürken lazer ışını kullanmaya benzer. Open Subtitles توظيف مثل هذه الشفرة المعقدة لإختراق موقع كنيسة انه مثل استخدام ليزر لقتل ذبابة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more