Anlaşılan filmlerde öyle bir özet sahnesi göstermelerinin sebebi hacklemenin sıkıcı olmasıymış. | Open Subtitles | إذن كما اتّضح، بالأفلام يعرضون تلك اللقطات لأن الاختراق ملل. |
Alec, bu hacklemenin arkasında senin olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | آلك ، أعرف أنّك وراء هذا الاختراق. |
- hacklemenin amacı sınırları keşfetmekse o zaman şu anda ben senin en üst düzey hack diyeceğin şeyi başarmak üzereyim. | Open Subtitles | لو كان الإختراق هو لاكتشاف حدود الإمكانيات، فأنا على شفا تحقيق ما تسمينهُ بالإختراق الأعظم |
Hala mühürlü suç sabıkasını hacklemenin ortasındayım. | Open Subtitles | مازلت بمنتصف الإختراق لسجلاتها الجنائية المغلقة |
Dr. Collins, hacklemenin kanıtının güçlü olduğunu anlıyorum ve verilerin Naomi Walling'in bilgisayarından çalındığını da. | Open Subtitles | دكتور (كولنز)، أفهم من حديثك أن دليل الإختراق قوي وأن المعلومات سرقت من جهاز (نايومي والينج) |