"hafızamdan" - Translation from Turkish to Arabic

• ذاكرتي
• ذاكرتى

Bir müddet sonra tren istasyonundan geçerken hafızamdan silemeyeceğim çok kötü bir şeyler gördüm.
ولم يمض وقت طويل بعدها، حينكنت أمشي بجوار محطة القطار ورأيت شيئاً فظيعاً لم أستطع أن أمحوه من ذاكرتي

Bu mektubu okuduğunda sen benim hafızamdan silinmiş olacaksın.
،بحلول الوقت الذي ستقرأ هذه الرسالة ستكون قد اختفيت من ذاكرتي

Takip eden altı senede hafızamdan silip atmayı dileyeceğim şeyler yaptım.
في السنوات الست الأخيرة فعلت أشياء أتمنى لو يمكن محوها من ذاكرتي

Bu kısa süreli hafızamdan olmalı Doktor.
لابد أن هذا من ذاكرتي قصيرة المدى , دكتور

Küçüktüm ve hafızamdan bazı şeyler silinmiş.
-كنتُ صغيرة جداً ، وبطريقة ما ذاكرتى محيت كل شئ

Bob, söyleyeceğim şey o kadar acı verici ki bu gece bir kasa viski içerek hafızamdan atmayı düşünüyorum.
بوب ما سأقوله مؤلم للغاية وأخطط لأمحوه من ذاكرتي الليلة

Umarım, gelecek seanstan önce bunu hafızamdan silebilirim.
أتمنى لو كان بإمكاني .. محو ذلك من ذاكرتي قبل جلستنا القادمة هل تمزح؟

Yinede eve gidip, son 48 saati hafızamdan sileceğim.
سوف أذهب إلي المنزل وأمحو أخر 48 ساعة من ذاكرتي

Aralarından geçerken bana bakan gözler hafızamdan asla silinmedi ve ölmekle ilgili aklımdaki bütün endişeler yok oldu.
النظرة التي نظروا الي بها في منتصف الطريق لا يمكن ازالتها من ذاكرتي واية مخاوف كانت لدي قد تلاشت

Ya bunu basarsın ya da ben hafızamdan yazarım...
إما أن تطبعيه لي أو سوف أقوم بطباعته من ذاكرتي

Her şeyi gördüm ve onları hafızamdan silemiyorum.
ورأيت كل شيئ ولا اقدر ان امسحه من ذاكرتي

Hapiste öleceksin, ve orada çürürken hafızamdan her geçen gün silineceksin her gün biraz daha çünkü seni içermeyen yeni bir hayattan yeni anılar yaratacağım.
ستموت بالسجن، وبينما تذبُل هناك، ستختفي من ذاكرتي كل يوم..

Yapmış olduğum bu alçak eylemi korkakça annemizin hafızamdan silmesine müsaade etmezdim.
إثم سمحت لأمّي مثل جبان بمحوه من ذاكرتي.

Böylece elime bir silah alıp Diana'nın imajına ateş etmeye başladım. Ama bunu hafızamdan silmeyi beceremedim, ve kesinlikle toplumun zihninden de silinemiyordu.
ولذلك أخذت مسدس و بدأت بالتصويب تجاه صورة ديانا و لكنني لم استطع محو هذا من ذاكرتي و بالتأكيد لم تمحى من ذاكرة الجماهير

Zayıf hafızamdan ötürü, affınıza sığınıyorum, ekselansları.
اعذري ذاكرتي الفقيرة يا مولاتي.

Kara Nokta, hafızamdan çizdim.
هذه خريطة الموقع الأسود من ذاكرتي.

Bazı şeyler hafızamdan silindi.
ذاكرتي مشوشة عند بعض النقاط

Onun hafızamdan silinmesi için Brainiac'dan fazlası lazım.
سيتطلب الأمر أكثر من (برينياك) ليمسح ذلك من ذاكرتي.

Keşke sen benim hafızamdan tamamen silinseydin.
ذاكرتى من امحيك ان باستطعاتى لو اتمنى

Teşekkürler. Neredeyse bunu hafızamdan silmiştim.
شكراَ أنا تقريباَ محوت ذلك من ذاكرتى.