"hafızasına" - Translation from Turkish to Arabic

    • ذاكرتها
        
    • ذاكرته
        
    • ذاكرة
        
    Rüya evresinden çıktı ve güncel hafızasına girdi. Open Subtitles لقد خرجت من حالة الوعي ، وهي الآن في ذاكرتها الحقيقية
    Hayır, hafızasına girmenin tek yolu tehlikeli bir ameliyat. Open Subtitles ستكون الطريقة الوحيدة لإنعاش ذاكرتها عن طريق عملية جراحية خطيرة
    Beni bulduğunda çok korkmuştu. Düşündüm ki eğer sizi görürse bu hafızasına iyi gelebilir. Open Subtitles كانت مرعوبة جداً حين وجدتني، ظننت أنها إن رأتكما، أن ينشط ذلك ذاكرتها.
    Bu fotografik hafızasına bitiyorum, acayip seksi. Open Subtitles أحب ذاكرته التصويرية ، إنها مثيرة للغاية
    Av'dan bile, bir şekilde onun hafızasına geri döndün. Open Subtitles حتى من خلال الهانت أنت بطريقة ما عدت الى ذاكرته مثل الانسلاال
    Bu bana yazdığımı tekrar okumamı sağladı ve 84k'lık hafızasına rağmen bilgisayar dünyasına girmeme imkan sağladı. TED هذا سمح لي الآن بأن اقرأ مرة أخرى ما كنت فد كتبته وأن ألِج عالم الكمبيوتر، حتى مع ذاكرة بحجم 84 كيلو بايت.
    hafızasına neler olduğunu görmeye çalışacağız. Open Subtitles لنرى إذا استطعنا معرفة الذي يحصل مع ذاكرتها
    Kendi hafızasına ulaşmasına yardımınız olacak. Open Subtitles قد يساعدها ذلك أيضاً على إستعادة ذاكرتها الخاصّة
    Başına aldığı darbeler yüzünden beyni biyokimyasal olarak o gece olanları hafızasına kaydedemedi. Open Subtitles إصابة دماغها جعلت احتفاظ ذاكرتها بما حدث في تلك الليلة أمراً مستحيلاً
    hafızasına geri kavuşmuş olabilir. Open Subtitles ربما تكون قد أستعادة ذاكرتها الآن
    Emily evimde iyileşiyor ve hafızasına kavuşmadan önce edinebileceğim tüm kozları toparlamak istiyorum. Open Subtitles "إيملي" تتعافى فى منزلي، وأحتاج لكل ذرة من النفوذ أستطيع الحصول عليها ضدها قبل أن تستعيد ذاكرتها
    hafızasına bir şey mi oldu? Open Subtitles أشئ ما مسح ذاكرتها ؟
    Onun hafızasına girmeliyim. Kuze'yi bulmanın en hızlı yolu bu. Open Subtitles عليّ ولوج ذاكرتها (إنها أسرع طريقة للعثور على (كوزيه
    işlem dört temel matematiksel işlemi yapabilmekte ekleme, çıkarma, çarpma ve bölme bu bir metal için önemli bir özellik aynı zamanda bilgisayarların yaptığı ama hesap makinelerinin yapamadığını yapmakta bu makine hafızasına bakıp karar verebilmelte TED ويستطيع المعالج إجراء العمليات الحسابية الأربعة الأساسية -- أي الجمع والضرب والطرح والقسمة -- والتي في حد ذاتها تعتبر إنجازا في المعدن، لكنها تستطيع كذلك القيام بشيء يقوم به الحاسوب ولا تستطيعه الآلة الحاسبة: هذه الآلة تستطيع النظر داخل ذاكرتها الداخلية وتتخذ قرارا.
    Muhtemelen okuyup geçti ve hafızasına aldı. Open Subtitles من المحتمل أنه تصفحها ونشط ذاكرته
    Hareketlerini tekrarlayıp hafızasına atabilir. Open Subtitles يمكنه تقليد حركاتك وتخزينها في ذاكرته.
    Ed'in hafızasına girmek için 2 günden az zamanımız kaldı. Open Subtitles سيكون (إد) هنا لأقل من يومين قبل أن تتحلل ذاكرته
    hafızasına gelince, bilemiyorum. Open Subtitles ذاكرته. .لا أستطيع القول؟
    Seyahat etmenin bana öğrettiği bu oldu: Bedenin hafızasına, beynin hafızasından daha çok güvenmek. TED ذلك ما علمني له السفر، أن تثق بذاكرة الجسد أكثر من ذاكرة العقل.
    Yani çoğu atlet, başarısını kas hafızasına atfetse de, kasların aslında hafızaları yoktur. TED لذا، بينما الكثير من الرياضيين والفنانين تعود نجاحاتهم إلى ذاكرة عضلاتهم، فإن العضلات ليست لها ذاكرة في حد ذاتها.
    İmmünoanalizler ise daha önce birinin enfekte olup olmadığını gösteren bağışıklık sisteminin virüs hafızasına erişim sağlar. TED في المقابل، فإنّ تحديدات مناعيّة، تدخل في ذاكرة جهاز المناعة الخاص بالفيروس، مُبيّنةً إذا سبق وأن أُصيب به الشخص.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more