Ve ilk başta haftaları yanlış hesaplamış olabilir, diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | وفى البداية اعتقدت ان ذلك كان خطئاً فى احتساب عدد اسابيع الحمل |
Bakın, Şerif, bilim kuruluna haber verebilirsiniz ki, bu krizi nasıl durduracaklarını anlayana kadar haftaları israf ederlerken insanların ölmesine de göz yumabilirsiniz ya da ölümleri durdurmam için bana izin verebilirsiniz. | Open Subtitles | انظرى ايتها المأموره، يمكنك الاتصال بقسم العلوم و دعيهم يضيعوا اسابيع فى محاوله معرفه كيف توقف المخلوق بينما يموت اخرين، او تدعينى اوقف القتل |
Piyasaya çıkması için daha altı haftaları var. | Open Subtitles | العرض بعد ستة اسابيع. |
Ve böylece, günler haftaları kovaladı. | Open Subtitles | والايام امتدت الى اسابيع |
O haftaları anlamlı kılmak için elimizden geleni yaptık. | TED | قد فعلنا كل ما في وسعنا كي نجعل هذه الأسابيع ذات معنى. |
Alison'ın, seçime haftaları var. | Open Subtitles | بقى اسابيع على انتخابات (اليسون) |
Nadiren, seans öncesi haftaları ve ayları hatırlamakta zorlanıyorlar. | TED | ومن النادر أن يعجز المرضى عن استرجاع ذكرياتهم من الأسابيع أو الأشهر الماضية. |
Göçün ilk haftaları kızışma dönemine denk gelir. | Open Subtitles | في الأسابيع الأولى من الهجرة يتزامن ذلك مع موجة من موسم التزاوج |
haftaları saniyelere sıkıştırarak, bitkilerin kendi aralarında hayatta kalma savaşına tutulduklarını görebiliriz, güneş ışığı için, yer için ve böceklerin ilgisini çekmek için yarışırlar | Open Subtitles | بتقليص الأسابيع إلى ثوانٍ، نرى النباتات أسيرة معركة البقاء، تتنافس على ضوء الشمس والفسحة وجلب انتباه الحشرات. |