Ben daha ziyade bir haftasonu için birlikte bir tatil planlamaktan söz ediyordum. | Open Subtitles | كنتُ أفكّر بالتّخطيط لعطلة نهاية الأسبوع |
Bu haftasonu için planınız ne? | Open Subtitles | إذًا،ما هي مخططاتكِ لعطلة الأسبوع هذه؟ |
haftasonu için beni burada yalnız başıma bırakıp giden sensin. | Open Subtitles | أنت من تركني في عطلة نهاية الأسبوع تركتني هنا بمفردي |
Sitka'da haftasonu için üç ekibe ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج الى ثلاثة أطقم في سيتكا لنهاية الأسبوع |
Uzun bir haftasonu için herşey hazırdı.. | Open Subtitles | كل العناصر كانت فى عطلة طويلة لنهاية الاسبوع |
haftasonu için onların yanına gidiyoruz. | Open Subtitles | أننا فقط متجهين إلى هناك لقضاء عطلة نهاية الأسبوع. |
Tahmin et kimin haftasonu için yatacak bir yere ihtiyacı var? | Open Subtitles | خمن من يحتاج مكانا للنوم لعطلة الاسبوع ؟ |
Su kenarında 5 yıldızlı bir otlede geçireceğimiz bu haftasonu için uzaklara gidiyoruz. | Open Subtitles | لعطلة نهاية الاسبوع سنبقى في منتجع 5 نجوم |
Senin baban güzel bir haftasonu için dışarı çıkıyor ama benimki işsiz ve üzgün. | Open Subtitles | أباك يسافر بعطلة جميلة ويحظى بالمرح وأبي عاطل وحزين |
Saat 6:30'da haftasonu için karısına toplanmaya yardım etmiş. | Open Subtitles | في السادسة والنصف ذهب للطابق العلوي لمساعدة زوجته بالترتيب لعطلة نهاية الأسبوع. |
Çünkü buraya haftasonu için gelip de bir fahişenin üzerine kusmayan ilk İngilizler bizleriz. | Open Subtitles | لأننا أول ثلاث رجال بريطانيين يأتون هنا لعطلة نهاية الأسبوع بدون التقيؤ على عاهرة |
Size bir tercih sunuğumu farzedin. Bir haftasonu için Roma'ya mı gitmek isterdiniz? Bütün masraflar ödenmiş, otel, ulaşım, yemek, kahvaltı, Basit bir kahvaltı, ve diğer herşey. Yoksa Paris'te bir haftasonunu mu tercih ederdiniz? | TED | تخيلوا أنني أعطيتكم خياراً. هل تريد الذهاب لعطلة نهاية الأسبوع في روما؟ وكل المصاريف مدفوعة، الفندق، المواصلات، الطعام، الإفطار، وإفطار ملكي، كل شئ. أو عطلة نهاية أسبوع في باريس؟ |
Zaten sadece haftasonu için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لعطلة الأسبوع فقط على كل حال |
Bu haftasonu için bir buluşma ayarladık. | Open Subtitles | لدي موعد لعطلة الأسبوع هذه. |
haftasonu için eve gidebilirim. | Open Subtitles | ربما أعود إلى المنزل في عطلة نهاية الأسبوع. |
-Sadece haftasonu için gidiyorum. | Open Subtitles | انا ذاهبة لهناك في عطلة نهاية الأسبوع فقط |
haftasonu için bi planı olan benim var! | Open Subtitles | حسناً, من لديه فرصة لنهاية الأسبوع انا لدي |
Sadece haftasonu için. Çocuk hizmetleri pazartesi açılıyor. | Open Subtitles | فقط لنهاية الاسبوع حتي تفتح ملاجي الاطفال ابوابها |
haftasonu için onların yanına gidiyoruz. | Open Subtitles | أننا فقط متجهين إلى هناك لقضاء عطلة نهاية الأسبوع |
Diğer haftasonu için harika olacak. | Open Subtitles | سوف تكون عظيمة لعطلة الاسبوع القادمة |
Sadece haftasonu için gidiyoruz. | Open Subtitles | نحن سنذهب لعطلة نهاية الاسبوع فقط |
O yüzden aile haftasonu için babamı seni çağırmaya ikna ettim. | Open Subtitles | لذا، أقنعت أبي بالسماح لي بمرافقتك بعطلة نهاية الأسبوع العائلية |
Hadi ama, sadece haftasonu için. | Open Subtitles | هيا. أنها فقط لعطلة نهاية الإسبوع |
Şimdi de haftasonu için Mexico'ya götürüyorsun. | Open Subtitles | والآن ستصحبها إلى المكسيك لقضاء عطلة الأسبوع |
Eric'i okuldan aldım. Cuma günü... haftasonu için... | Open Subtitles | قمت بأخذ ايريك من المدرسة يوم الجمعة, من أجل عطلة نهاية الأسبوع |