"hak eden biri" - Translation from Turkish to Arabic

    • شخص يستحق
        
    • أحد يستحق
        
    • من يستحق
        
    • رجلاً يستحق
        
    • يجني أحد
        
    Cennete gitmeyi hak eden biri varsa, o da babandı. Open Subtitles لو اي شخص يستحق ان يذهب للجنة, سيكون والدك
    Yaramazlar listesinde olmayı hak eden biri varsa, o da sensin baba! Open Subtitles اذا كان أيّ شخص يستحق أنّ يكون علي قائمة المشاغبين ، فـ هو أنت يا أبي
    Aman yahu! Gerçek ölümü hak eden biri varsa o cadıdır. Open Subtitles تباً ، إن كان أحد يستحق الموت الحقيقي فهو تلك الساحرة
    Burada çamur banyosunu hak eden biri varsa o da sensin. Open Subtitles إذا كان هناك أي أحد يستحق أن يلتحف بالعشب البحري ويدفن بالطين، فهو أنت
    Burayı hak eden biri varsa o da sensin dostum. Open Subtitles إذا كان هناك من يستحق ذلك فإنه أنت يا بنى
    Güzel, sulu bir bifteği hak eden biri varsa... o kişi sensin. Open Subtitles حسنًا، إن كان هنالك من يستحق شريحة لحم سميكة فأنت هو
    Ve bu suçtan ölmeyi hak eden biri varsa o da sanıktır. Open Subtitles وإذا كان هناك رجلاً يستحق الموت ... لهذة الجريمة فإنة هذا المتهم ... .
    Bunu senden çok hak eden biri yok. Open Subtitles الوطن؟ حسناً، لم يجني أحد أكثر
    Benim için çok değerli. Mutluluğu hak eden biri varsa, o da Maddie'dir. Open Subtitles إنها تعني كل شيء بالنسبة لي إذا كان أي شخص يستحق أن يكون سعيدا فانه هي
    Eskiden olduğun yere ve şimdi olduğun yere bakarsak buraya gelmende teşekkürü hak eden biri var mı? Open Subtitles من أين كنتم الى ما نحن فيه اليوم، هناك أي شخص يستحق أشكر لك للحصول أنت هنا؟
    Kurtlar tarafından yenmeyi hak eden biri varsa o da bu adam. Open Subtitles إذا كان أي شخص يستحق لتأكلها الذئاب، كان له.
    Doktor, anlıyorum, o sizin için bir hasta anlayışı hatta merhameti hak eden biri. Open Subtitles أنا أفهم أنه بالنسبة إليك مريض شخص يستحق التفاهم والتعاطف.
    Doktor, sizin için onun bir hasta tacize uğrayan bir çocuk anlayış ve hatta merhamet görmeyi hak eden biri olmasını anlıyorum. Open Subtitles أنا أفهم أنه بالنسبة إليك مريض، طفل تعرض للاعتداء شخص يستحق التفاهم والتعاطف.
    Birkaç bozukluğu hak eden biri varsa, o da sensin. Open Subtitles لو هناك شخص يستحق أخذ بنساً فهو أنت
    Söyleyeceğim şey hoş kaçmayacak ama kanseri hak eden biri varsa o da annendir. Open Subtitles حسنا,ربما ليس من اللطيف قول ذلك ولكن إذا كان هنالك أحد يستحق أن يصاب السرطان فهو والدتك
    Ceketi hak eden biri varsa o da benim. Open Subtitles اذا كان أى أحد يستحق السترة، فهو أنا.
    Kraliçenin kötü biri olduğunu biliyorum. Ölmeyi ondan çok hak eden biri yoktur. Open Subtitles أنا اعلم بأنّ الملكة شريرة و لا أحد ...يستحق الموت اكثر منها
    İkinci şansı hak eden biri varsa o adam Jim Kirk'tür. Open Subtitles وإذا كان ثمة من يستحق فرصة أخرى فهو أنت
    İkinci şansı hak eden biri varsa o adam Jim Kirk'tür. Open Subtitles وإذا كان ثمة من يستحق فرصة أخرى فهو أنت
    Valhalla'ya gitmeyi hak eden biri varsa o da sensin. Open Subtitles إن كان هناك من يستحق أن يذهب إلى (فالهالا) فسيكون أنت
    Bunu senden çok hak eden biri yok. Open Subtitles الوطن؟ حسناً، لم يجني أحد أكثر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more